Ohannes Şaşkal'ın karikatürü (Açık Radyo arşivi)
Derleyen: Adem Örmar

Zenginlerle Yoksullar

ABD Başkanlarına ekonomik danışmanlık ve Dünya Bankası baş ekonomistliği görevlerini de yapmış olan ve 2001’de Nobel ödülünü alan ekonomist Joseph Stiglitz, küreselleşme olgusuna güçlü eleştiriler getirdiği bir kitabında, yoksul ülkelerin pek çoğunda bu olgunun vaad edilen ekonomik yararları getirmediğini söyledikten sonra çarpıcı istatistikler ve ‘sistemin içerisinden’ şöyle bilgiler veriyor:

Zenginlerle yoksullar arasında gittikçe büyüyen bir uçurum, Üçüncü Dünya ülkelerinde giderek artan sayıda insanı feci bir bir yoksulluk içinde bıraktı; bu insanlar günde 1 dolardan daha az bir parayla yaşamlarını sürdürmek zorunda. Yirminci yüzyılın son on yılında yoksulluğun azaltılacağı tekrar tekrar vaad edildiği halde, sefalet içinde yaşayan insanların sayısı 100 milyon fazlalaştı. Hem de bu, dünyanın toplam gelirinin her yıl ortalama yüzde 2.5 oranında arttığı bir dönemde oldu. (…) Küreselleşmeyi eleştirenler, Batılı ülkeleri riyakârlıkla suçluyorlar ve eleştirenler haklı. Batılı ülkeler yoksul ülkeleri ticarette gümrük duvarlarını kaldırmaya iterlerken, kendi duvarlarını korudular, gelişme yolundaki ülkeleri kendi tarım ürünlerini ihraç etmekten alıkoydular ve böylelikle onları müthiş ihtiyaçları olan ihracat gelirlerinden yoksun bıraktılar.1

Gargantua. Zengin ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturuyor, ama dünya ticaret kârının yüzde 75’ini alıyorlar.
Gargantua. Zengin ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturuyor, ama dünya ticaret kârının yüzde 75’ini alıyorlar.

Dünya Bankası ve diğer bazı BM kuruluşlarının ve uluslararası STK’ların verdiği bazı istatistikler de buraya ilâve edilebilir:

  • Zengin ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturuyor, ama dünya ticaret kârının yüzde 75’ini alıyor, dünya nüfusunun yüzde 40’ını meydana getiren yoksul ülkelerse, dünya ticaret kârının yüzde 3’ünü elde edebiliyor.
  • Zengin ülkeler, verdikleri 1 dolar yardım karşılığında, haksız ticaretten dolayı, yoksul ülkelerden 2 dolar geri alıyorlar.
  • Zengin ülkelerin kendi çiftçilerine verdikleri günde 1 dolarlık sübvansiyon, yoksul ülkelere yaptıkları yardımın 6 katı.
  • Dünyanın en büyük 100 ekonomisinin 51’i ülkelerden değil, şirketlerden oluşuyor.
  • Dünya nüfusunun yarısına yakını (2.7 milyar insan) günde 2 doların altında bir parayla yaşıyor.
  • Dünya nüfusunun en üstteki yüzde 1’inin geliri, en alttaki yüzde 57’sinin toplam gelirine eşit. Yani, 60 milyon insan, yaklaşık 3 milyar insanla aynı gelire sahip.2
Ohannes Şaşkal'ın karikatürü (Açık Radyo arşivi)
Ohannes Şaşkal’ın karikatürü (Açık Radyo arşivi)

Sonuçta, yeryüzünde hem ülkeler arasında, hem de ülkelerin kendi içlerinde zenginlerle yoksullar arasında önemli bir eşitsizlik olgusu bulunduğu ve bu eşitsizlik trendinin azalmak yerine artmakta olduğu gözlenmekte. Uluslararası siyaset bilimcive sosyologlar, sözkonusu trendlerin terör ve şiddeti arttıracağından endişe ediyorlar. Der;Adem Örmar


  1. Joseph E. Stiglitz, Globalization and Its Discontents, New York, W.W.Norton, 2002, s. 5-6↩︎
  2. “World Trade: Facts and Figures”, The Independent, 10 Ağustos 2003↩︎
Paylaş:

Önceki Yazı

Zeitgeist (Zamanın Ruhu)

Arat Dink
“Umut da endişe gibi, besleyemediğimiz (artık hissedemediğimiz) duygular arasında.” Arat Dink “Umut da Beslemiyorum, Endişe de…” Agos, No:666, 10 Kasım…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Zeytinyağı

Engin Akın
İnsanlar zeytini kendilerine bahşettiği, belki sağlıktan belki lezzetten ve mutlaka sağladığı olanaklardan ötürü kutsal addetmişler; zeytinin olduğu yerde kavga olmaz,…
Devamını Oku