11 Ocak 2002
Seda Binbaşgil

Yalınayak

Cesaria Evora Atlantik Okyanusu’nda adeta kendi haline terk edilmiş takımadalardan oluşan Cabo Verde (Yeşil Burun) Cumhuriyeti’nde 1941 yılında doğmuş. Bugün artık bağımsızlığına kavuşmuş olan bu eski Portekiz kolonisi en yakın komşusu olan Senegal’e 500 kilometre uzaklıkta. Cazla biraz ilgisi olan hemen herkes ünlü piyanist Horace Silver’ı bilir. Özellikle de disko müziği takipçisiyseniz Saturday Night Fever filminin müziklerinden Tavares grubunu muhakkak duymuşsunuzdur. Her iki isim de Cabo Verde’lidir. Ama bunu pek bilen yoktur. Aslında Cesaria Evora olmasaydı, günümüzde Cabo Verde büyük ihtimalle hâlâ pek bilinmiyor olacaktı.

Cabo Verde

1975’te bağımsızlığına kavuşmuş olan Cabo Verde Cumhuriyeti, kendisini ne tam Afrikalı, ne de Avrupalı hissedebilen çilekeş insanlarla dolu. Adaların gelişimini tamamen göz ardı eden Portekiz’in 500 yıllık boyunduruğu süresince, binlerce adalı açlıktan ölmüş, diğerleri ise çareyi denizaşırı ülkelere göç etmekte bulmuş.

Cesaria Evora, Esma Sultan Yalısı-İstanbul, 13 Temmuz 1997.↩︎

Dünya üzerinde “Ben Cabo Verde’liyim” diyebilen bir milyon insandan aslında sadece üçte biri adalarda yaşıyor, kalanı ise ya Amerika Birleşik Devletleri’nde (daha çok New England civarında), ya da Avrupa’da (özellikle Portekiz, Fransa ve Hollanda’da) bulunuyor. Cabo Verde’de yaşayanların ise neredeyse hemen hepsinin denizaşırı ülkelere göç etmiş yakınları, sevdikleri var. Bu takımadaların müzikal kültürünü var eden işte bu acı-tatlı ayrılıklar ve özlemlerin hikâyesi.

Tango Arjantin için neyse, Cesaria Evora’nın dünyaya tanıttığı ‘morna’ da Cabo Verde için onu ifade ediyor.

En azından bir buçuk yüzyılı devirmiş olan bu şarkı formu her Cabo Verde’li grubun repertuarında yer alıyor. İlk anda Portekiz fado’sunu andıran ‘morna’nın şarkı sözleri genellikle sevgiliye ve memlekete duyulan özlemden bahsediyor.

Çıplak Ayaklı Diva

Cesaria Evora’ya gelince; o Avrupa’da en iyi tanınan Cabo Verde’li şarkıcı. Ünlü morna bestecisi Francisko Xavier’nin de yeğeni. Söylediği pek çok şarkı amcasının imzasını taşıyor. Cesaria Evora, henüz onlu yaşlarını sürerken doğup büyüdüğü yer olan ve Cabo Verde’nin en ‘kültürel’ adası sayılan Sao Vicente’nin Mindelo kentindeki barlarda şarkı söyleyerek ismini duyurdu. Kendisine eşlik eden de ünlü klarnetçi Louis Morais oldu. Yirmi yaşına bastığında ise artık adanın popüler radyo istasyonunun en sevilen sesi haline gelen Cesaria Evora, ilk defa 1988’de, 48 yaşında iken ülkesinden ayrıldı ve arkasından da ilk albümü La Diva Aux Pieds Nus’yü (Çıplak Ayaklı Diva) kaydetmek üzere Paris’e gitti. Bugün derleme kayıtlarıyla beraber 20’ye yakın albümü bulunan şarkıcının Evora Cesaria isimli çalışması 1995’te Grammy’ye aday oldu ve The New York Times, The Boston Globe ve Philadelphia Inquirer tarafından ‘Yılın En İyi Albümü’ seçildi.

Konserlerinizde çıplak ayakla şarkı söylemeniz bir politik duruş olarak ifade ediliyor… Vatanınız Afrika’nın çok zor şartlar altında yaşayan kadınlarına bir gönderme, onları gündeme getirme… Bu sembolik empatinin dışında bir faaliyet gösteriyor musunuz peki? Afrika kadınlarının dertlerine ortak oluyor, seslerini duyurmak için bir şeyler yapıyor musunuz?

Cesaria Evoria: “Yoo, benim o işlerle alakam yok. Sadece ayakkabılar ayaklarımı hep sıkmıştır, yani ayakkabı giymeye alışamadım… Hepsi bu.”1

Seda Binbaşgil, www.acikradyo.com.tr, Yt; 11 Ocak 2002


  1. Seda Binbaşgil tarafından gerçekleştirilen söyleşinin tamamı 2001 yılında Jazz Dergisi’nin 24. sayısında yayınlanmıştır.
Paylaş:

Önceki Yazı

Yahudi Nazisi

Ömer Madra
Yahudilerin bir daha Holokost yaşamamaları için oluşturulan İsrail devletinin kurulmasından altmış yıl sonra Yahudi devleti, kendi toprakları içindeki ilk neo…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Yansımalar

Açık Radyo
Türkiye ve dünya medyasında Açık Radyo’nun kendisi, programcıları, programları ve etkinlikleri hakkında 4.000’in üzerinde haber, yazı, röportaj vb. yayınlandı (ayda…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Elipsoidleşme

Ceyhan Usanmaz
Küreselleşme gün geçtikçe günlük hayatın tümüne egemen hâle gelmeye başladı; bunun önünde bir direnç de söz konusu değil gibi. Geçmişin…
Devamını Oku

Ouverture à la Française

Çev: Ümit Topuz, Isabelle Verdier
Fransızcada uvertür ‘açıklık’ demektir. Müzikte bu ifade 17. yüzyılın başlarında Barok dönemde belirir ve vokal eserler kadar çalgısal süitlerin girişi…
Devamını Oku

Erol Atar

Nazif Topçuoğlu
Modern zamanların en önemli Türk fotoğrafçısı. Türkiye’de 1980’li yıllarda başlayan değişimi kendine özgü tarzıyla belgelemekle kalmamış, fotoğrafçının toplumda saygıdeğer bir…
Devamını Oku

Tanya Reinhart

Ömer Madra
  İsrailli dilbilimci, edebiyat ve felsefe hocası, yazar ve aktivist (1943-2007). İsrail-Filistin sorunu üzerine yazdığı kitapların1 yanı sıra, İsrail’in Yediot…
Devamını Oku