Adem Örmar
Derleyen: Adem Örmar

Taser

 

Bir elektrikli şok silahına verilen ticari isim. Lazer teknolojisini akla getirse de, Taser’ın lazer ile ilgisi yoktur; bu, Arizonalı mucit ve girişimci Jack Cover’ın ‘Thomas A. Swift’s Electric Rifle’ (T.A.S.E.R.) adını verdiği icadının kısaltılmış hali ve markanın alamet-i farikası. Elektroşok silahı, bir insana elektrik şoku vermek suretiyle bazı yüzeyel kas fonksiyonlarını geçici felce uğratarak o insanı itaate zorlayan bir silah. Taser, günümüzde özellikle gelişmiş Batı ülkeleri kolluk kuvvetlerince yaygın olarak kullanılan silah tipi ve markasıdır. Elektrikli tüfek dışında elektrocoplar ve elektroşok kemerleri de revaçta. (Bkz; Galvanik Vestibüler Stimülatörü) Taser tüfeklerinde otomatik durdurma düğmesi bulunmadığından, birçok polis memuru bu tüfekleri insanlar üzerinde defaatle ya da fazla uzun sürelerle kullanmakta, bu da potansiyel olarak sanıkların sağlık sorunları yaşamasına, bazen ölmesine yol açmaktadır. Bağımsız komisyonların araştırmalarında genellikle bunlar ‘öldürücü olmayan’ silahlar kategorisine sokuluyor, ama imalatçıların kullanım kılavuzlarında ve yasal uyarı belgelerinde muhtemel ölüm olaylarından söz edilmekte ve imlatçının bundan sorumlu tutulamayacağı bildirilmektedir. Yalnızca Kanada’da 2003-2007 arasındaki 5 yıllık süre içinde, Taser silahı kullanımı sonucunda meydana gelen en az 17 ölüm vakası vardır. Taser ile ölüm olaylarının en çarpıcı olanlarından biri Ekim 2007’de yine Kanada’da Vancouver Uluslararası hava limanında yaşandı. Robert Dziekański adlı bir Polonya göçmeni, Kanada Kraliyet Atlı Polisi tarafından, hava limanının camlı gümrük odasında en az iki kere Taser ile şok yedikten sonra kıvranarak yere düştü ve öldü. 40 yaşındaydı.

‘Şok Tedavi’den ‘Şokla Teskin’e

Aslında bu, olay çok farklı türden bir başka ‘şok’un uzantısı ve devamı sayılabilirdi. Dziekański, memleketi Polonya’da 1989 yılında bütün ülkede ‘şok tedavisi’ adı verilen büyük bir deney başlatıldığında genç bir ergendi. O zamanlar, komünist bir ülkede bir dizi sert ekonomik tedbir uygulanırsa, o ülkenin Fransa, Almanya vb. gibi ‘normal’ bir Avrupa ülkesine dönüşeceği söyleniyordu. Hapın acısı kısa süreli, iyileşme hızlı, ödül de büyük olacaktı. Polonya hükümeti bir gün içinde fiyat kontrollerini kaldırdı, sübvansiyonları kesti, özelleştirmelere gitti. Ama, Polonya bir türlü ‘normalleşemediği’ gibi, Dziekański benzeri sayısız genç işçi için ‘normal’e dönüş de hiç olamadı. O, genç Polonyalı işsizler ordusu saflarına katılmak zorunda kaldı. Dizgicilik, madencilik yapmaya çalıştı, ama hep işsiz kaldı, polisle başı belaya girdi. Sonunda, yeni bir ‘ordu’ya katılmak istedi. Sayıları, sadece 2004’ten sonraki üç yıl içinde iki milyona varan ve büyük Batı kentlerinde barmenlik, kapıcılık, tesisatçılık yapan Polonyalı göçmenlerden biri olmak istedi. (Bkz; Göç) Kanada’da, kış olimpiyatlarına hazırlanan Vancouver’da inşaat işçisi olarak çalışmak üzere yola çıktı.

Hava Alanında Şok ve Dehşet

Polonya’daki küçük kasabasının dışına hayatında ilk kez çıkan göçmen adayı, Kanada’daki annesinin yanına, onu birlikte yaşamak ve inşaatlarda çalışmak üzere gelmişti. Uçağı 2 saat rötar yapmış, ardından da kendisi 8 saatten fazla bir süre havaalanının camlı ‘güvenlik’ bölgesinde bekletilmişti.

TASER X26C.

Gümrükten geçmeyince, annesi onun uçağını kaçırdığını sanarak havaalanından ayrılmıştı. Geçen bu süre içinde giderek asabileşen Dziekański ile uluslarararası hava limanında hiç kimse iletişim kurmamıştı. Çünkü kendisi Lehçe dışında dil bilmiyordu, yetkililer de nedense çeviri servisinden yararlanma yoluna gitmemişlerdi. Polonyalı genç adam toplam 10 saate varan bu bekleyişten sonra kilitli kapıları sandalyelerle zorlamış, bir sehpayı devirmişti. Onu teskin etmek için 4 polis memuru duruma vaziyet etti. Ona duvara yaslanma emri verdi. Polonyalı sakinleşmişti ama polisler ona Taser ile şok verdiler. Sarsıntılar içinde yere düşen Polonyalı göçmene yerde ikinci kez şok verildi. Elleri arkadan kelepçelenen Dziekański haykırarak kıvrandıktan sonra birden hareketsiz kaldı. Bir görgü tanığı, onun en az 4 kez Taser ile şoklandığını belirtiyordu. Sağlık âcil servis görevlileri ise olay mahalline nedense olaydan ancak 15 dakika sonra geldiler; onların yaptıkları ‘şok tedavisi’ ve kalp masajı işe yaramadı. Polonya’nın Vancouver başkonsolosunun ifadesiyle, “Dziekański yedi yıl bekledikten sonra Vancouver’daki ütopyasına varmış ve vardıktan 10 saat sonra da ölmüş”tü.

Öldürmeyen Silah Öldürüyor

Bütün olay, baştan sonra bir Kanada vatandaşı tarafından videoya çekildi. Bu kişi, polise teslim ettiği kaydı, polis geri vermeyince ancak bir ay sonra, mahkeme kararıyla geri alabildi. Video kaydı, polisin açıklamalarının bir kısmının da doğru olmadığını ortaya çıkardı. Polonya konsolosluğunun da müdahalesiyle uluslararası alanda tartışmalara yol açan olay, hemen ardından yine ölümle sonuçlanan 17. vakanın ardından nihayet Kanada içinde de bir meşruiyet tartışması yarattı: Sivil toplum kuruluşları Taser silahının ‘sınırlı’ kullanımı ya da yasaklanması ile ilgili bir tartışma başlattı. Polis de Taser teknolojisinin güvenilirliği ile ilgili demonstrasyonlar düzenleyerek bunlara cevap verdi.

Tam bu olayların ardından, bir hafta içinde dördü ABD’de, ikisi de Kanada’da olmak üzere altı genç erkeğin Taser cihazı ile şoklandıktan hemen sonra ölmesi üzerine; taser tartışması bir anda uluslararası gündemin ön sıralarına oturdu. Birleşmiş Milletler İşkence ile Mücadele Komitesi, son olarak Portekiz polisi tarafından da satın alınan TaserX26 silahlarının kullanılmasının bir işkence biçimi sayılabileceğini ve BM İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu açıkladı. Komite önünde yeminli ifade veren bir uzman, silahların insanlara zarar ya da ölüme sebebiyet verme riskinin ispat edildiği” yönünde beyan vermişti. “Öldürücü olmayan silah” diye bilinen cihazın, Kanada gibi ülkelerin standartlarına göre öldürücü silahlardan çok daha fazla ölümcül bir silaha dönüşmesi üzerine, tartışmalar ve protesto gösterileri de alevlenmiş durumda. Bununla birlikte, Taser silahının yasaklanacağına ya da kullanımının kısıtlanacağına ilişkin bir belirtiye rastlanmıyor. .

Der: Adem Örmar 

Kaynaklar

Naomi Klein, “Shocked in Death, Shocked in Life: More Than a Taser Story (Los Angeles Times Online), Common Dreams, 21 Kasım 2007.

www. commondreams.org

“UN: Tasers Are A Form Of Torture, “Stun Guns” Are Under Fire After Six Deaths This Week; Rallies Held Demanding They Be Banned”, CBS/AP) CBS News Online, 25 Kasım 2007.

www.cbsnews.com

www.wikipedia.org

Paylaş:

Önceki Yazı

Tasarruf Genelgesi

Tınaz Titiz
  Cumhuriyet tarihinde en derin sadakatle bağlı bulunulan gelenek zannedildiği gibi Anayasalarımız değildir. Yakın tarihimizde bir çok devlet adamı anayasayı…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Techno

Sona Ertekin
  Techno kasvetli, monoton bir endüstri şehri olan Detroit’te doğdu. Bu karanlık şehirde, dumanlar altındaki sokaklar fabrikalarla, fabrikalar durmaksızın bağıran…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Oyun

Emre Zeytinoğlu
ciddi bir iştir. Yani Freud’un dediği gibi, “oyunun zıddı olan şey ciddilik değildir.” Gerçek dışı bir şey de değildir; üstelik…
Devamını Oku

Dünyayı Kurtaran Adam

Hasan Ersel
Dünya kendisini yok edecek bir nükleer savaştan, tek bir Rus denizaltı komutanı sayesinde kurtulmuştu. Krizin doruk noktasında Kennedy Küba’yı çepeçevre…
Devamını Oku

Sözde Dünya Müziği

Engül Atamert
Bize küçük yaşlardan itibaren müziğin ‘evrensel bir dil’ olduğu söylenir, ama acaba hiç düşünür müyüz gerçekten ne kadar evrensel olduğunu?…
Devamını Oku

Susan Sontag

Osman Akınhay
“(…) Ben edebiyattan ve vicdandan başka hiçbir şeyi temsil etmiyorum, ben sadece edebiyat ülkesinin yurttaşıyım,” diyen Sontag’ın, ‘saplantılı bir ahlâkçılık,…
Devamını Oku