Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28,09, yoğunluğu 2,34 olan, 1420°C’de eriyen, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada oksijenden sonra en bol bulunan elemente Silisyum (Si) adı verilir. Hem camın, hem de bilgisayar chip’lerinin (yonga) hammaddesi olan Silisyum kumda bulunur. Son zamanlarda, kökeni Latince ve Fransızca olan bu kelimenin yerine, memleketimizde genellikle, birçok başka kelimede olduğu gibi hatalı olarak İngilizce’deki karşılığı olan silikon’un kullanıldığını gözlemlemekteyiz. Hâlbuki TDK’ya göre bir kimya terimi olarak silikon (Fransızca: silicone), “Kapı, pencere vb. aralıklarını örterek hava ve su geçmesini önlemek amacıyla kullanılan şeffaf ve yapışkan bir maddedir”. Aynı maddenin güzel görünmek amacıyla insan vücudunun çeşitli bölgelerine cerrahi yöntemlerle eklendiği de bilinmektedir.

Bu bilgilerin ışığında, özellikle bilişim alanında en son teknolojilerinin geliştirildiği yer olan ABD’deki ‘Silikon Vadisi’ne ‘Silisyum Vadisi’ dememiz gerekir, ve sanırım ‘Silikon Vadisi’ sözünün de kimi ‘sanatçımızın’ anatomisindeki belli bir bölgeyi tanımlamak amacıyla kullanılması daha doğru olacaktır! Diğer taraftan, ‘Silikon Vadisi’nde yapılan kapsamlı araştırmalar sonunda üretilen, ve İnternette reklamlarına rastladığımız 6-7 bin dolarlık yapay kadın ve erkek vücutlarının dilbilimi açısından ilginç bir senteze olanak sağladıkları ileri sürülebilir. Anatomik olarak doğru pozisyonlar almalarını sağlayan, tam anlamıyla artiküle edilmiş iskeletlerinin yanı sıra, bu ‘bebekler’ en pahalı silikonların ayrıcalıklı bir bileşiminden imal edilmişlerdir.1
Nazif Topçuoğlu
- www.realdoll.com