6 Mart 2005
Nur Deriş Ottoman

Şikâyet Mektubu

Açık Radyo’dan şikâyetçiyim. Şikâyetim var efendim, şikâyetim var! Açık Radyo bağımsız kalsın diyerekten ben Açık Radyo’ya bağımlılık dozumu artırmaya karar verdiydim. Pişmanım, bu bağımlılık bir iptilâ haline geldi.

Hele şu Açık Radyo’yu arayıp arayıp “Şöyle aslansınız, böyle kaplansınız!” diye övgüler yağdıran dinleyici destekçileri dinledikçe hem illet oluyorum, hem de bunları uyarmak bir vatandaşlık görevidir diye düşünüyorum. İşte bu yüzden bu şikâyet mektubunu kaleme almaya karar verdim.

“Peki, şikâyetini niye telefon açıp bildirmedin” diyebilirsiniz. Sizin sık sık tekrarladığınız gibi “söz uçar” kaygısıyla mı? Hayır efendim ne münasebet! Telefonu açıp bunları anlatmak için Açık Radyo’yu dinlemeye ara vermem gerekir de ondan, halbuki şimdi bir yandan yazıp bir yandan da ona kulak verebiliyorum.

İşte başkalarını da böyle bir müptela olmaktan kurtarmak için bu bağımlılığın insanı ne hale getirdiği bilinsin istedim. Aman dikkat! Ara ara dinlersiniz sonra radyoyu ‘açık’ bırakmaya başlarsınız, bir de bakarsınız ki başka şey dinleyemez olmuşsunuz. İşin kötüsü eşimde de bu bağımlılık gelişti ve o da Açık Radyo dozunu almadan yaşayamaz oldu.

Mesela salonda olan radyodan Açık Radyo’yu dinlemek için çalışma odamdaki işimi yapmayı ertelediğimi fark edince evin içinde yayını kaçırmadan dolaşabilmek için evin her odasına hoparlör bağlantısı kurdurdum. Sonra banyoyu unuttuğumu farkedip oraya bir portatif radyo aldım. Şimdi evdeki radyolar 94.9’a sabitlendi, hiç oynamıyor. Ayıptır söylemesi, nefis bir CD koleksiyonumuz var evde, eşimle dinleyemez olduk. Kitaplıktaki kitaplar bize bakıyor, biz onlara.

Diyelim ki evden çıkacağım, baktım çıkamıyorum. “Şu program bitsin öyle çıkarım” deyip gideceğim yere geç kalmaya başladım. Sonunda cep telefonumu değiştirip özel olarak radyosu da olan bir telefon aldım. Yani gördüğünüz gibi Açık Radyo’nun keseme de ciddi zararı var. Şimdi evden çıkacağım zaman önce cep telefonundan radyoyu açıp, kulaklığı kulağıma takıp sonra evin radyosunu kapatıyorum. KapatıyorDUM! Artık onu da yapamıyorum, çünkü kedilerimin buna fena halde bozulduğunu anladım. Evden çıkmadan radyoyu kapattığımda bana kötü kötü baktıklarını, hatta radyoya gidip düğmelerini tırmıklamaya başladıklarını fark ettim. Şimdi evden çıkarken de radyoyu açık bırakıyorum. Yani elektrik faturamı da şişiriyor bu durum. Daha da önemlisi, gördüğünüz gibi sadece biz âdem oğulları ve kızlarını değil dört ayaklı dostlarımızı da etkiliyor bu virüs.

Aman dikkat, benden söylemesi. Açık Radyo bir kez kanınıza girdi mi hiçbir detoks programı sizi kurtaramaz! Bırak açık kalsın! Dinleyici Mektubu . Nur Deriş Ottoman . 6 Mart 2005 .

Paylaş:

Önceki Yazı

Şenlik

Açık Radyo
  Açık Radyo, 1997 ve 1998’de İstanbul Müzik Şenliği 1 ve 2’yi Pozitif ile birlikte düzenledi. Klasik Batı Müziği’nden Halk…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Şimdi ve Burada

İdil Işık
  Açık Radyo’ya özgü bir ‘dirsek’.(Bkz; Dirsek) Takip eden programın sunacağı bilgiye, görüşe ve duyguya dinleyiciyi hazırlamak için yapılmış bir…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

İnsan Zekâsı

Zeynep Damar
İnsan Zekâsı, Dünya nereye gidiyor? Acaba tek yönde mi gidiyor? Bence değil, sorun da zaten oraya buraya çekiştirilip farklı yönlere…
Devamını Oku

Interstate 61

Güven İlter
Amerika Birleşik Devletlerindeki 61 numaralı karayolu, Route 66 ile birlikte müzikle, özellikle blues ile en çok özdeşleşmiş eyaletler arası karayoludur.…
Devamını Oku

Yapmamışlardır

Hilmi Tezgör, Leman Sam
Ömer Madra’nın Açık Gazete’de zaman zaman kullandığı iyimser sözcük. Program esnasında arkadaşının verdiği kötü bir habere inanmak istemezse, Madra böyle…
Devamını Oku

Yahudi Nazisi

Ömer Madra
Yahudilerin bir daha Holokost yaşamamaları için oluşturulan İsrail devletinin kurulmasından altmış yıl sonra Yahudi devleti, kendi toprakları içindeki ilk neo…
Devamını Oku