Latincede taş anlamına gelen ‘petra’ ile yağ anlamına gelen ‘oleum’ sözcüklerinden oluşmuştur. Türkçede kimi zaman ‘yeryağ’ denmesi de bu açıdan yanlış sayılmaz. Yeryüzü kabuğunu oluşturan formasyonlarda bulunan; kara, koyu kahverengi veya koyu yeşil renkte, çoğunlukla sıvı halde bulunan bir maddedir.

Esas olarak karbon ve hidrojenin kimyasal bileşiklerinin (hidrokarbonların) karmaşık bir karışımından oluşur. Ham petrol, birincil enerji kaynaklarının ve kimyasal ürünlerin pek çoğunun ana hammaddesini oluşturur. ‘Kara altın’ diye de adlandırılması, renginin yanı sıra bu yüzden de boşuna değildir.
Dünyadaki tüm enerji güneşten gelir. Güneş bitkileri besler, bazı hayvanlar bitkileri yer, başka hayvanlar da bitkileri yiyen hayvanları yer. İnsanlar da tüm enerjilerini bu yoldan, güneşle beslenen bitki ve hayvanlardan elde ederlerdi. Derken, önce kömürü, sonra da petrolü keşfettiler ve böylelikle endüstri devrimi başladı. Aslında, küçük çaplı olarak, insanlar ısınma ve aydınlanma amacıyla petrol ve kömürü en az 4 bin yıldır kullanmaktaydılar; ama endüstri devrimi esas olarak kömürle ateşlenen demiryollarının Kuzey İngiltere’de 19. yy başlarında geliştirilmesiyle istim kazandı. İlk ticari petrol kuyusu ABD’de Pennsylvania’da 1859’da işletmeye açıldı.
Kömür ve petrol gibi fosil yakıtlar milyonlarca, hatta milyarlarca yıldır güneşle beslenip büyümüş bitkilerle hayvanların bedenlerinden oluşur. Dolayısıyla, petrolün ‘sıkıştırılmış günışığı’ndan ibaret olduğu söylenebilir. Çok büyük miktarda günışığından. İnsanlık, gezegen dolusu depolanmış güneş enerjisini nakde çevirmeyi başarmış bir canlı türü. Ayrıca, bu yakıtın tümünü ânında yakıp tüketmekte kararlılık gösteren bir tür.
Neler Yapılır?
Petrol şaşırtıcı bir kullanım çeşitliliğine sahip, son derece yararlı, hatta mucizevi bir maddedir. Ondan, neredeyse her şey yapılır: Bir kere yanıcı sıvı yakıt, yani benzin gazyağı, dizel – motorin, motor yağı, fuel oil yapılır, ki bunlar kolayca depolanabilir, taşınabilir ve kullanılabilir yakıtlardır. İnsan, hayvan ve yüklerin karada, havada ve denizde taşınmasında bir numaralı rol bu yakıttadır.
İkinci olarak, kalın, ağır zift ya da katran yapılır, ki bu üç bin yıl öncesinde kadim Mısır’da firavunların ve diğer insanların mumyalanmasında kullanıldığı gibi, günümüzde de öncelikle tıpta dezenfektan olarak veya ‘psöriazis’ denilen deri hastalığının tedavisinde, ayrıca ulaşım sektörünün birçok alanında, örneğin asfalt, beton asfalt yollarda, köprülerde, hava limanlarında, uçak pistlerinde, binaların çatı ve kat zeminlerinde, tekne ve gemilerin gövde ve güvertelerinin inşasında ve daha pek çok başka alanda can alıcı rol oynar.
Ve nihayet, petrolden hafif, dayanıklı ve su geçirmez plastik yapılır, ki bu da kolayca kalıba sokulabilen, renklendirilebilen ve depolanabilen; sınırsız çeşitliliği olan harika bir maddedir. Böylece, petrolden Barbie bebekleri, şişme bebekler, oyuncaklar, ilaçlar, şişeler, naylon alışveriş torbaları, yapıştırıcı bantlar, mobilya takımları, sofra takımları, bilyeler,

PVC iç çamaşırları, bebek bezleri, montlar, pantolonlar, yağmurluklar, spor ayakkabıları, golf topları, futbol topları, aspirin, kameralar, aküler, halı, gübre, gözlük, dürbün, teleskop, telefon, cep telefonu, televizyon, radyo, kulaklık, mikrofon, şampuan, kepek ilacı, saç jeli, kozmetik, makyaj malzemesi, diş macunu, sigara filtresi, zamk, bilgisayar, deterjan, böcek öldürücü, tarım ilacı, yiyecek boyası, yiyecek koruyucu maddesi, prezervatif, spiral, vazelin, yumuşak lens, yastık, yatak, yay, klozet kapağı, bavul, cam, çerçeve, kapı, kilit, anahtar, otomobil lastiği, uzay aracı lastiği, noel ağaçları, yapma çiçekler, çöp torbaları, tükenmez kalemler, dolmakalemler, keçekalemler, plaklar, kasetler, CDler, CDçalarlar yapılır…
Petrolle uçaklar uçurulur, duble karayolları yapılır, dağlar yerinden oynatılır ve çok hızlı kârlar elde edilir. İnanılmaz derecede yararlı olduğu için, inanılmaz derecede kârlıdır petrol. Mesela, tren ve tramvay gibi raylı sistemlere dayanan bir kamu taşımacılığının fosil yakıtla işleyen araçlara göre çok daha verimli olduğu tespit edilmesine rağmen, herkesin tonlarca ağırlığı olan kendi bireysel araçlarına (otomobillerine vb.) sahip olması bu şirketler için çok daha kârlıdır. Petrol ve otomotiv şirketleri 1932-1956 yılları arasında 45 ABD şehrinde metro, tramvay, tren gibi raylı sistemleri satın alıp tedavülden kaldırmışlardır.
Petrol üreten şirketler inanılmaz derecede zengin ve güçlüdürler; güçlerini daha da zengin olmak için kullanırlar ve insanlarda zaten mevcut olan daha çok petrol ürünü kullanıp tüketme eğilimini büsbütün kışkırtmak, fosil yakıtların iklimi çökerttiğine ilişkin yaygın bilimsel bilgileri inkâr ettirmek için çok kuvvetli halkla ilişkiler faaliyetleri yürütürler.
Bu şirketlerin destekledikleri politikacılar da özellikle petrol zengini bölgelerde (mesela Ortadoğu) çok kanlı savaşlar yürütebilirler. Genellikle yeryüzünün en yüksek kârlarını elde ettikleri bilinen petrol şirketlerinden en büyük 6’sının 2005 yılında vergi-sonrası net kârlarının dökümü şöyledir: ExxonMobil: 36.13 milyar $; Shell 22.94 milyar $; BP: 19.31 milyar $; Chevron: 14 milyar $; ConocoPhillips: 13.5 milyar $… Bu şirketlerin petrol ve enerji şirketi patron ve yöneticileriyle dolu olan Cumhuriyetçi Bush yönetimine akıttıkları destek miktarı, Demokratlara verdikleri desteğin yüzde 400 fazlasıdır.
Öte yandan, bugünkü tüketim oranlarıyla dünya petrol rezervlerinin yaklaşık 33 yılda tükenebileceği hesaplanmaktadır. Ancak, bilinen rezervlere yapılacak ilaveler, talepteki değişmeler, vb. unsurlar bu hesaplara dahil değildir. Ama, asıl sorunun, petrol rezervlerinin yarısının tüketildiği ‘tepe noktası’na (peak oil) varıldığında yaşanacağı ifade edilmektedir. Çünkü, o ‘tavan’a ulaşıldıktan sonra sürekli ekonomik büyümenin motoru olabilecek petrol giderek az bulunacak, kalan petrol çıkarması daha zor, elde edilmesi daha pahalı bir metâ hâline gelecektir. (Tepe noktası, kimilerine göre zaten geçilmiş, kimilerine göre ise 2006-2015 arasında aşılmış olacaktır. Tepe noktasının tespiti, ancak aşıldıktan sonra anlaşılabilecektir: Tepe noktasında dalgalanan fiyatlar, ardından da her yıl fiyat artışları ile istikrarlı bir gidişat.) Bol ve ucuz petrole dayalı ekonomi de büyümesini sürdüremeyip büyük bir resesyona girebilecektir. Bu durumda, hem küresel ısınmanın kontrolden çıkmasıyla iklim, hem de dünya ekonomisi çöküşe yönelebilecektir. Bu yüzden de, henüz vakit varken alternatif teknolojilere ve düşük karbon ekonomisine geçmekte fayda mülahaza edilmektedir.
Sonuç olarak, modern endüstri çağı insanı her gün 84 milyon varilin üstünde petrol yakmakta, yani, her yıl, bir milyon yıllık depolanmış güneş enerjisi tüketmektedir. Çevreci çizer Kate Evans’a göre, “petrole hücumdan kaynaklanan bu inanılmaz vurgun son derece keyifli bir şey. Ama, bunun tam tamına aklıselime uygun olduğu söylenemez.”
Adem Örmar
Kaynaklar
Kate Evans; Acayip Havalar. Çev. Özlem Dalkıran. İstanbul: MetisYayınları – Açık Radyo Kitapları Dizisi, Haziran 2007.
Michael Moore; Dude, Where’s My Country? London: Allen Lane, 2003.
www.opensecrets.org
www.wikipedia.org