20 Şubat 2002
Şermin Alyanak

Oyuncak Ayıcık

veya bir başka adıyla ‘Teddy Bear’, gözyaşları ile ıslanmış, zamanla havları dökülmüş, birkaç kez yamanmış, büyürken dünyaya göğüs gerebilmemize yardımcı olmuş yumuşak dostların belki de en güzelidir. Bundan yüz küsur yıl önce, 1902 yılında iki farklı ülkede aynı adla doğan ayıcığın iki farklı hikâyesi var. Birincisi ve en yaygın olanı ABD Başkanı Theodore Roosevelt ile ilgili.

Clifford Berryman’ın Washington Post’ta yayınlanan ve oyuncak ayıcıklara ‘Teddy’ adının verilmesine yolaçan karikatürü.

1. Hikâye

Theodore (Teddy) Roosevelt 14 Kasım 1902’de Louisiana ve Mississippi eyaletleri arasında bir sınır problemini çözmekteydi. Başkanın av merakını bilenler onu bir ayı avına davet ettiler. Fakat görünürde tek bir ayı bile yoktu… Bunun üzerine boynunda iple siyah bir ayı yavrusu av sahasına getirildi. Fakat Roosevelt “çocuklarımın gözüne nasıl bakarım” diyerek minik ayıcığı vurmadı. Washington Post gazetesinin muhabiri ve karikatüristi Clifford Berryman da olayı iki politik anlama gelebilecek bir karikatürle anlattı. ‘Mississippi’de Çizgiyi Çizmek’ başlığı aynı zamanda başkanın zenci Amerikalıların haklarını koruduğuna dair bir göndermeydi.

Bu davranış, arkadaşlarının kısaca ‘Teddy’ diye isim verdikleri başkanın popülaritesini arttırdı. Bunu fark eden New York’lu Rose ve Morris Michtom çifti, Berryman’in karikatüründeki ayı yavrusuna benzeyen, kafası dönebilen, kolları ve bacakları hareket edebilen bir oyuncak ayı taslağı üzerinde çalışmaya başladı. Pelüşten yapılmış ilk örnek Michtom’ların şekerci dükkanı vitrinine konduğunda çılgın bir salgın başladı. Söylentilere göre bu oyuncağa ‘Teddy’s Bear’ adını verebilmek için başkandan izin alınmıştı. Kısa süre içinde bu yeni oyuncak, Başkan Teddy Roosevelt’in de adeta alamet-i fârikası olmuştu; her fotoğrafta yanında maskotu Teddy ile poz veriyordu.

2. Hikâye

Teddy’ye dair ikinci hikâye ise doğrudan oyuncak ayıyı üreten bir Alman firması ile ilgili. Yine 1902 yılında, uygulamalı sanatlar okulu öğrencisi Richard Steiff, Stuttgart hayvanat bahçesinde ayıların hareketlerini gözlemleyerek çizimler yapmaktaydı. Teyzesi Margarete ise evinde keçe kumaştan oyuncaklar üretiyordu. Küçükken çocuk felci geçirmiş olan Margarete tekerlekli sandalyesinde, değişik hayvan biçimlerinde oyuncaklar dikiyordu. Erkek çocuklar için bir tür bebek üretmeyi düşündüğünde yeğeninin geliştirdiği taslakları kullanarak 1902 yılının sonbaharında, kolunu bacağını oynatabilen ilk oyuncak ayı “Bär 55PB” (55 = oturur durumda boy, P = pelüş, B = beweglich -hareket edebilen) ortaya çıktı. Kol ve bacaklar ilk örneklerde kalın sicimle gövdeye dikiliydi.

Bazı düzeltmelerden sonra ayıcık 1903 yılında Leipzig Bahar Fuarı’nda ilk defa boy gösterdiğinde sivri burnu, ayakkabı düğmesi gözleri, uzun kolları, sırtında abartılı kamburuyla biraz garip bir oyuncaktı. Fuarın son günü New York’lu Borgfeldt & Co. şirketinin temsilcisi, Richard Steiff’ın ayısını görüp 3.000 adet ısmarlayınca, Steiff şirketinin ünü anında yayıldı. Başkan Roosevelt’in kızının düğününde dekorasyon malzemesi olarak kullanılmak üzere bu ayıcıktan satın alındığı söylentisi ise ayıcığa ‘Teddy’nin Ayısı’ anlamına gelen Teddybär adının verilmesine neden oldu. Richard Steiff, ayıcıkları Amerika’ya yollamadan önce üzerinde biraz daha çalıştı; kol ve bacakların gövdeye bağlantıları değişti, orantıları düzeltildi, boyu biraz daha oyuncak boyutuna indirildi ve oyuncak biraz da hafifletildi.

Oyuncak ayıları üretmek ev ekonomisinin sınırlarını zorlamaya başlayınca Margarete Steiff yetenekli yeğenleriyle birlikte bir aile şirketi kurdu. Yeğenlerden Richard sanat danışmanı olarak tasarımlardan sorumluydu, Hugo mühendis olarak işletmenin yönetiminin başındaydı, Franz da reklam sorumlusuydu. Franz Steiff’ın 1904 yılındaki ilginç buluşu olan, kendi ürünlerinin kulaklarına taktıkları düğme için aldıkları marka tescili ile taklitlerden korundular. İlk kullandıkları metal düğmenin üzerinde bir fil resmi vardı. Aslına bakılırsa düğmenin malzemesi ve üzerindeki yazının karakterinin yüz yıl içinde yaşadığı değişim, Steiff oyuncaklarının hangi yıllarda yapıldığını anlayabilmek için de güzel bir ipucudur. Bu minik düğmeler yıllardır nitelikli bir ürünün, iyi ve doğru tasarımın, çocuğa uygun bir oyuncağın simgesi olmuştur.

Yılda 1 Milyon Ayı

1905 yılında Familie Steiff GmbH fabrikasında 2.000 işçi yılda yaklaşık bir milyon adet ayı üretiyordu. Şirketin kurucusu olan Margarete Steiff 1909 yılında ölünceye kadar bu hızlı gelişimi izledi. Familie Steiff günümüzde de sadece oyuncak ayı değil, değişik hayvan ve tiplemeleriyle de oyuncak dünyasındaki yerini koruyor. Bu oyuncaklar kulaklarındaki düğmelerin yanısıra bir de boyunlarında ne olduklarını veya ait oldukları serinin adının belirten karton madalyonlar taşıyorlar. Oyuncağın hangi yıllar arasında üretilmiş olduğuyla ilgili bir başka ipucu da bu madalyon biçimindeki işaretler…

Steiff şirketinin dünya oyuncak pazarındaki başarısı diğer oyuncak üreticilerini özendirdi ve birçoğu oyuncak ayı üretimine de yer vermeye başladı. 19. yüzyılın sonlarından itibaren renkli teneke oyuncaklarıyla tanınan ‘Gebrüder Bing’ şirketi de 1907 yılında pelüş hayvancık ve ayı üretimine başladı. Hareketli oyuncak olarak patent aldıkları farklı mekanizmalarıyla takla atabilen veya yürüyebilen bu oyuncaklar üstlerindeki ilginç kıyafetlerle de beğeni kazandılar. Bing oyuncakları da önceleri Steiff gibi sağ kulaklarına düğme takınca, olay mahkemelik oldu ve Bing, düğmelerini oyuncaklarının sol kolunun altına takmaya başladı. Bu düğmelerde, 1919 yılına kadar GB (Gebrüder Bing), bu yıldan sonra da BW (Bing Werke) baş harfleri yer aldı. Kendini özellikle oyuncaklarının yumuşak dolgusuyla tanıtan Bing şirketi dünya ekonomik krizinden etkilenerek üretimini durdurdu.

Steiff firmasının 1907 yapımı meşhur ayıcığı Julia ve yine Steiff’ın 1910 yılında ürettiği tekerlekli ayıcık.

Oyuncak ayı üretimi ile tanınan bir başka şirket de 1913 yılında ilk pelüş ayıcığını üreten Gebr. Hermann KG idi. Oyuncak üreticisi olan Johann Hermann ve oğulları oyuncak ayı çılgınlığından yararlanarak ayı üretimine başladılar. İlk üretim diğer sıradan şirketlerin ürettiği oyuncak ayılara benziyordu. 1915 yılında ise kendi modelleriyle şirket patenti aldılar. Savaş yılları hammadde ve sipariş açısından zorlu yıllardı. Savaştan sonra Baba Johann Hermann ölünce şirketi oğlu Max Hermann devraldı ve ‘koşan köpekli ayı’ markası ile üretime devam etti. Hermann Teddy’lerinin özelliği kafa kısmında kullanılan pelüşten daha kısa havlı; açık veya koyu olarak renk farklılığı gösteren bir burun kısmına sahip olmasıydı. Bu ayıcık boynunda da kurdeleden kocaman bir fiyonk taşıyordu. Genelde kullanılan pelüş rengi de sarıdan kahverengine kadar uzanan değişik altın tonlarındaydı. Max Hermann İngiltere’ye yaptığı ihracatla yurt dışında da tanındı. Şirketin yaşayacağı ilk kriz borsaların çökmesiydi. Peşinden II. Dünya Savaşı patlak verdi ve sonradan da fabrikaların bulunduğu Sonneberg, Sovyet Rusya kontrolünde olan bölgede kaldı. O yıllarda oyuncak üreten bir çok firma üretimini ordu gereksinmelerine göre değiştirse de Max Hermann düşük sayıda üretime devam etti.

Johan Hermann’ın diğer oğlu Bernhard Hermann ailenin geleneğini sürdürerek pelüş ayı üretimi için yine Sonneberg’de kendi fabrikasını kurdu. Onun işareti ise ayıcıkların boynuna asılı, üzerinde ‘Hermann Teddy Original’ yazan bir minik plaketti. Bu şirket Amerika’ya yaptığı ihracatla öne çıktı. Savaştan sonra Bernhard oğullarıyla birlikte ‘Teddy Plüschwarenfabrik Gebr. Hermann KG’ şirketini Bamberg’e taşıyarak üretime devam etti.

Amerika ve Almanya dışında önde gelen bir oyuncak ayı üreticisi de 1903 yılında kurulmuş olan ‘The Dean Rag Book Company Ltd.’ idi. Dean aile şirketi 1711’de kitap yayıncılığı ile işe başlamıştı. İki asır boyunca yayıncılık yaptıktan sonra 1902 yılında çocuklara yönelik bez kitap üretimine geçtiler. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Almanya ve Avusturya’dan ithal edilen oyuncaklarda azalma olunca da oyuncak ayı üretimine başladılar ve 1915 yılında ‘Kuddlemee’ adlı oyuncak kataloglarında üç ayı modeline yer verdiler. İzleyen yirmi yıl içinde de İngiltere’nin önde gelen oyuncak fabrikalarından biri haline geldiler. Dean şirketi II. Dünya Savaşı’ndan sonra yine eski satışlarına ulaşsa da, 1980’lerde Uzak Doğu’dan ithal edilen oyuncakların fiyatlarıyla rekabet edemedi. 1988 yılında şirketi satın alan Neil ve Barbara Miller çifti piyasaya sınırlı sayıda üretilen oyuncak ayılarla girdi ve ‘koleksiyoner’ için üretilen ayıları ile tanındılar. Oyuncak ayı üretimini gitgide geliştirirken, 1997 yılında kumaş kitap üretimine son verdiler.

Pelüş ayılardan söz ederken 100. kuruluş yılını geçtiğimiz yıllarda kutlayan ‘Schulte Mohair’ şirketini anmaksızın ‘100 yıllık mutluluğu’ düşünmek olanaksız. 1901 yılında Reinhard Schulte’nin Duisburg’da kurduğu flor dokuma sanayii öncelikle çocuk paltoları ve terlik içi kürk taklidi astarlar için ürettiği pelüşlerle yola çıktı. Ürettiği Alpaka kumaşları dünyanın birçok moda evi tarafından tercih ediliyordu. Fakat Schulte dünya piyasasında esas ününü oyuncak ayıya borçlu. İlk üretilen Steiff oyuncak ayılar Schulte’nin pelüşlerini kullanarak piyasaya girmiş, onu izleyen Teddy Hermann ve Hermann Spielwaren gibi Alman oyuncak fabrikaları dışında İngiltere’deki Merrythought ve Dean’s gibi üreticiler de kumaşlarını bu şirketten almışlardı.

Bugün artık ‘Teddy Bear’ler çocukların olduğu kadar büyüklerin de oyuncakları haline geldi. Koleksiyoncular açık arttırmalarda ayıcıklar için önemli paraları gözden çıkarıyorlar. Oyuncak müzelerinin dışında özel ‘Teddy’ müzeleri, yeni tasarımlar için her yıl açılan yarışmalar, ayıcık kültürünü yaymak amacıyla meraklılarına kendi oyuncaklarını dikebilmeleri için örnekler veren dergiler var. Hatta elinizde şefkat görmeye muhtaç ayıcıklar varsa onları götürebileceğiniz klinikler bile var; Münih’teki Teddybär-Klinik gibi. Çok çok eskiden İstanbul’da da oyuncak bebek tamiriyle uğraşan biri vardı… Ama artık daha ‘önemli’ konularla uğraştığımız için oyuncaklara pek sıra gelmiyor, daha doğrusu bozuldu mu kaldırıp atılıyor. Fakat 100 yıldır mutluluk veren oyuncak ayılar sanal ortamda bile keyif vermeye devam ediyor.

Şermin Alyanak

www.acikradyo.com.tr 

Yt; 20 Şubat 2002.

Kaynaklar 

Elke Gottschalk; Teddybären. Augsburg: Weltbildverlag GmbH, 2000.

Pauline Cockrill; The Ultimate Teddy Bear Book. Londra: Dorling Kindersley, 1991.

Paylaş:

Önceki Yazı

Oyun

Emre Zeytinoğlu
ciddi bir iştir. Yani Freud’un dediği gibi, “oyunun zıddı olan şey ciddilik değildir.” Gerçek dışı bir şey de değildir; üstelik…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Ödül

Açık Radyo
  12 yıllık yayın süresi içinde Açık Radyo 30 ödüle layık görüldü: 2007 – En İyi İlan (Grafikerler Meslek Kuruluşu)…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

El Niño ve La Niña

Mikdat Kadıoğlu
Gerçekte El Niño, Güney Amerika’da Peru kıyılarından Pasifik Okyanusu’nun içlerine doğru yönelmiş masum bir ılık su akıntısıdır. Her yıl Noel…
Devamını Oku

Mağara Adamı

Ömer Madra
15 bin yıl kadar önce Avrupa’nın büyük bölümü buzul çağının pençesinde tir tir titreyip duruyordu. İşte o çağda, bugünkü Fransa’nın…
Devamını Oku

Kara Altın

Zeynep Damar
Yeryüzünde her gün 2 milyar fincan kahve içiliyor. (Bkz; Kahve) Böylece, dünya kahve ‘endüstrisi’ ya da küresel kahve ticareti, yılda…
Devamını Oku

Sivil İtaatsizlik

  “İnsanların iklim değişikliğinin zararını azaltmak için yapacakları şeylerin uzun uzun listeleri var. Ama, “Tehlikeli İklim Değişikliğini Nasıl Önleyebiliriz” başlıklı…
Devamını Oku