24 Aralık 2002
Şermin Alyanak

Noel Baba

Dönüp dolaşıp bir yılbaşı kutlaması figürü olarak dilimize Noel baba olarak giren Aziz Nikola (Aya Nikolaos) Türkiye’de yaşamıştı. M.S. 300’lerde Demre’de (Myra) yoksulların ve özellikle çocukların koruyucusu olarak ün yapmış genç bir din görevlisiydi. Minik torbalar içinde altın veya küçük hediyeleri bacalardan veya pencerelerden içeri atarak dolaşırdı. Yıllar sonra piskopos olduğunda giydiği piskopos başlığı, uzun kırmızı giysisi ve beyaz sakalı daha sonra değişik kültürlerde Noel kutlamalarında kült hâlini alacak görüntüsünün de kaynağı oldu. Ölümünden sonra Aziz mertebesine yüceltildi ve zaman içinde Katolik kilisesi de Noel kutlamalarını Aziz Nikolaos yani St. Nicholas ile birleştirdi.

Aziz Nikolaos günü veya yortusu aslında 6 Aralık’tı. Orta Çağ’da ünü bütün Avrupa ülkelerine yayılıp kentlerin koruyucu azizi olarak kabul edildiğinden onun adına yüzlerce kilise yapıldı. Hatta 24 Aralık gecesi yapılan kutlamalarda söylenen klasik şarkı ‘Stille Nacht’1 (Sessiz Gece) ilk olarak 1818 yılında Salzburg yakınlarında Salzach’taki St. Nicholas kilisesinde seslendirilmişti.

Noel Baba’nın Adları

Reformasyon hareketinden sonra Katolik Kilisesi’nden kopmak isteyen ülkelerde İsa’nın doğum günü kutlamalarında hediyeler dağıtan bu kişiye yerel isimler verildi; Fransa’da Pere Noel, İngiltere’de Father Christmas, Almanya’da Weihnachtsmann gibi… Rusya’da ‘baba’ ve ‘aziz’ sözcüklerinin yerine Ded Moroz (Buz Dede) adını almıştı ve giysisi de maviydi. Finlandiya’da ise adını pagan kültüründen almıştı; burada ‘teke’ kökenli Joulupukki adıyla çocukları korkutan kötü ruhların giydiği keçi postu ve boynuzlar ile özdeşleşti. Zaman içinde Noel Baba’nın görünüşü ve hediye dağıtma, çam ağacı süsleme gibi alışkanlıklar Hıristiyan dininin pagan kültür ile birleşmesine sebep oldu. Bu alışkanlıklar giderek yayıldı ve Hıristiyanlıkla ilgisi olmayan ülkelerde de kış veya yeni yıl kutlamalarının simgesi olarak kullanılmaya başladı.

Günümüzde bir tüketim çılgınlığının parçası hâline gelmiş olan bu figürün vitrin, sokak ve iyi dilek kartlarında görmeye alıştığımız görüntüsü ise ABD kaynaklı. Hollanda’dan Amerika’ya göç edenler New York ya da eski adıyla Yeni Amsterdam’a yerleştiklerinde kendi kültürlerindeki Sint Klaas’ı da birlikte getirmişlerdi. Sint Klaas zamanla değişerek Amerika’da Santa Claus adını aldı.

M.S. 300’lerde Anadolu’da, Demre’de yaşamış olan Aziz Nikola yoksulların ve özellikle çocukların koruyucusu olarak ün yapmış genç bir din görevlisiydi.

Kuzey kutbundan içini hediyelerle doldurduğu ren geyiklerin çektiği kızaklı arabasıyla uçarak gelip bacalardan içeri girmesi ile ilgili hikâye ise Clement C. Moore’un 1823 de yazdığı ‘St. Nicholas’ın Ziyareti’ adlı bir şiirde anlatılıyordu. Bu şiirde Noel Baba tombik göbekli, neşeli biri olarak betimlenmişti. Bu tipleme o dönemde politik karikatürleri ile tanınan Thomas Nast’ın 1862 yılında Harper’s Weekly dergisinin kapağı için çizdiği Noel Baba resmiyle görsellik kazandı. Noel Baba artık beyaz saçlı sakallı, göbekli, elinde uzun piposu, koltuğunun altında hediyeleriyle kırmızı giysileri içinde tonton bir yaşlı adamdı.

Noel Baba’nın ‘Resim Babası’

Thomas Nast 8 yaşındayken ailesi ile birlikte doğum yeri olan Landau/Pfalz’ı (Bavyera) terk ederek Paris ve Le Havre üzerinden Amerika’ya göç etmiş, New York’a yerleşmişti. Nastlar da 19. yüzyılda ekonomik ve politik nedenlerle ülkelerinden ayrılarak yeni bir ülkenin ve yaşamın rüyasını gören binlerce aileden biriydi. O tarihlerde Almanya’dan göçenlerin büyük bir kısmı Palatinalıydı (Pfalz). 1815 yılında Napolyon savaşlarından sonra Bavyera’ya bağlanmakla beraber Baden Büyükdükalığı’ndan ve Württenberg Krallığından kopuk bir şekilde ekonomik ve politik olarak gözden çıkarılmış bir bölge olmasına rağmen Palatinalılar Fransız Devrimine bağlı olarak geliştirmiş oldukları hukuk düzenleri ve anayasaları ile övünürlerdi. 1832 yılında Alman Demokratlarının toplantısının burada yapılması da, 1848/49 devrimcilerinin Palatinalılar tarafından desteklenmeleri de bir tesadüf değildi.

Thomas Nast’ın politikaya olan ilgisi doğduğu bölge kadar, Bavyera ordusunda obuacı olduğu bilinen babasının Amerika’da Avrupa’dan gelen politik göçmenlerle dostluklar sayesinde, İtalyan Giuseppe Garibaldi ve Macar Lajos Kossuth gibi özgürlük kahramanlarını tanımış olmasından da kaynaklanıyordu.

Thomas Nast’ın Harper’s Weekly için çizdiği Noel Baba.↩︎

Babası onun resme olan yeteneğini fark ederek bir tarih olayları ressamı olan Theodor Hofmann’dan ders aldırmıştı. Nast, on beş yaşında Leslie’s Illustrated Weekly Newspaper adlı haftalık bir gazeteye götürdüğü çizimlerini beğendirerek döneminin en genç basın ressamı oldu. Bu gazetede illüstratör olarak ahşap baskı tekniklerinin özelliklerini öğrenip ve ustalaştı.

O dönemlerde henüz fotoğraf tekniği yeterince gelişmediğinden illüstratörler de gazeteler için röportajcılar kadar önemliydi. Bu konuda kısa sürede isim yapan Nast, değişik dergilere de illüstrasyonlar sattı ve New York Illustrated News’un haber ressamı olarak Avrupa’ya gönderildi. Bu arada doğduğu şehir olan Landau’yu da tekrar görme fırsatını buldu. New York’a döndüğünde şehrin ileri gelen ailelerinden birinin kızı olan Sarah Edwards ile evlendi. Bu evlilik ekonomik olarak rahatlamasına neden olurken, eşinin edebiyat merakı da esin kaynaklarını da zenginleştirdi. Böylelikle Ezop ve La Fontaine’in masalları onun elinde yeniden yorumlanacaktı…

Noel Baba Savaşa Gidiyor

1862 yılında dönemin en popüler dergilerinden biri olan Harper’s Weekly’nin kadrosuna girdi ve o yılın Noel sayısının kapağında meşhur Santa Claus resimlemesi yayınlandı. Santa Claus, keyifli, yaşlı, Palatinalı Belzenickel’i anımsatmakla birlikte elinde uzun saplı piposu koltuğunun altında hediyeleriyle artık ümit dağıtan bir ulusal baba figürüydü. İç savaş sırasında Kuzey’in savunucusu olan, kölelik karşıtı, özgürlükçü Nast’ın çizimleri bir savaş propaganda ögesi olarak da kullanıldı. Hatta başkan Abraham Lincoln’un isteği üzerine Santa Claus’un Kuzeyli askerle birlikte resmedilmesinin Konfederasyon askerlerinin moralini bozduğu söylentisi yayılmıştı.

Gerek savaş sırasında gerekse savaş sonrası çizmiş olduğu olayların, kampanyaların, politik kişiliklerinin illüstrasyonlarıyla Nast, 1865-1890 yılları arasında Amerikan politikasını belgeleyen resmî tarihçisi oldu. Politik yolsuzlukların üstüne korkusuzca giderek onları çizimleriyle anlatmasına önemli bir örnek de ‘Boss’ yani patron lakabıyla tanınan William Marcy Tweed’e yer verdiği çizimleriydi. Thomas Nast, İç Savaş sırasında ve sonrasında, baskı ve haraçla edindiği mal varlığını politik olarak da güç kullanımına dönüştüren, hatta 89 gazeteyi kendine bağlayarak basını kontrol eden, New York Belediyesinin bütçesini kendisi ve yakınları için kullanan Marcy Tweed’i Harper’s dergisinde yayınladığı resimlerle halka anlattı. Tweed’in New York Central Park’ın yapımına ve Metropolitan Müzesi’nin kurulmasına destek vererek popülerlik kazanmaya uğraşması da hiçbir işe yaramadı. Nast’ın kampanyasının etkisiyle 1871 yılında seçimleri kaybeden Tweed tutuklandı ve 12 yıl hapisle cezalandırıldı.

Noel Baba, Politika ve Kola

Thomas Nast, henüz 30 yaşındayken ünlü bir kişilik hâline gelmişti. ABD’de çizgileriyle tanınarak çok da iyi kazanmaktaydı. Hayvanları kişileştirerek yaptığı satirik resimlemeler sembolleşerek hafızalarda yer etti. Bunların en bilinen örnekleri Demokratik Partinin sembolü olan eşek ve Cumhuriyetçilerin sembolü olan fildi. ABD’deki politik değişim, yaraların sarılması ve düzenin durulması ile ilgili girişimler zamanla politik karikatürcülerin önemini azalttı. Harper’s dergisinin politik dergiden aile dergisine geçişi ve bu derginin 1880 de baskı tekniğinde yaptığı değişikliklerle ahşap baskı eski öneminin yitirdi. Bu gelişmeler Nast’ın bütçesini de etkilemişti. 1884 yılında yanlış bir yatırım sonucunda tüm servetini yitirdiği gibi seçimlerde desteklediği adayın ve partisinin kaybetmesi onun politik karikatürlerinin de sonu oldu. Nihayet 1886 yılında Harper’s dergisiyle de yolları ayrıldı. Bu arada biriktirdiği sermayesi ile 1893 yılında kendi dergisi olan Nast’s Weekly’yi çıkardı fakat bu dergi de kısa sürede battı. Bundan sonra merkezinde Santa Claus figürü olan Noel sahneleri çizmeye devam etti.

Haddon Sundblom’un 1931 yılında Coca Cola için çizdiği Noel Baba.

1901 yılında, muhtemelen hatırlanmak arzusuyla Başkan Theodor Roosevelt’e çocukları için bir yağlıboya tablo hediye etti. Bunun üzerine Roosevelt ona Guayaquil/Ekvador’da konsolosluk görevini önerdi. Zorunluktan kabul ettiği bu görev yeri onun ölümüne neden oldu. Gidişinden altı ay sonra sarı hummaya yakalanmıştı. 7 Aralık 1902’de, Nikolaus gününden bir gün sonra öldü.

Thomas Nast’ın yarattığı Santa Claus tiplemesi, tasarımcısının ölümünden yıllarca sonra 1931-1964 yıları arasında Haddon Sundblom tarafından geliştirilerek Coca Cola şirketinin ilanlarında her Noel için değişik bir kompozisyonla resmedildi. Post ve National Geographic dergilerinin arka sayfasında yer alan bu görüntülerle bütün dünyaya yayıldı.2

Şermin Alyanak 

www.acikradyo.com.tr 

24 Aralık 2002.


  1. Sözlerini Joseph Franz Mohr’un (1792-1848) şiirinden alan ‘Sessiz Gece’ adlı şarkının bestesi de Franz Xaver Gruber’e aitti. (1787-1863)↩︎
  2. Bu yazının büyük bir kısmı 5 Aralık 2002 tarihli Die Zeit gazetesinde yayınlanan Michael Martin’in ‘Santa Claus aus der Pfalz’ başlıklı yazısından özetlenerek çevrilmiştir.
Paylaş:

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Noosfer

Melda Keskin
  Noosfer, yani duyu, duygu ve düşüncelerimizin oluşturduğu ‘zihinküre’ kavramı, 19 yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Teilhard de Chardin…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Altı Eylül 1955

Mihail Vassiliadis
Ben o dönemde liseye geçmiş bir talebeydim. Ortaokulu bitirmiştim, liseye yeni geçecektim fakat yazları çalışıyordum, yaz tatilinde devamlı çalışırdım. Rızapaşa…
Devamını Oku

Pikabın Ötesi

Sona Ertekin
70’lerin ortasında çıkan ve 80’lere doğru kimliğini bulan hip-hop, diskonun mirasçıları olan house, techno ve diğer elektronik dans müziklerinin gelişiminde…
Devamını Oku

Açık Alan

Açık Radyo
2005 yılı sonbaharında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden bir grup öğrenci bitirme projesi olarak Açık Radyo üzerine çalışmaya başladı. Bu doğrultuda gençlerin…
Devamını Oku