Ahmet İnsel

Mauss

dergisi 1981 yılında, küçük bir grubun kendi olanaklarıyla hazırlayıp, fotokopi ile çoğalttığı üç aylık bir bülten olarak yayınlanmaya başladı. İsmi ise başlı başına bir program: Sosyal Bilimlerde Faydacılık-Karşıtı Hareket. Derginin ve onu çıkaran derneğin ismi, Durkheim’in yeğeni ünlü sosyolog Marcel Mauss’a da gönderme yapıyor. Bu isim benzeşmesi, MAUSS dergisini çıkarmaya başlayan sosyolog, antropolog, iktisatçı, tarihçi ve filozoflardan oluşan küçük grubun, Marcel Mauss’un ‘armağan’ (don/gift) kavramı konusunda yaptığı çığır açıcı çözümlemeleri temel referans aldığını ilan ediyor. (Bkz; Armağan Ekonomisi) Bugün yayın hayatına yılda iki hacimli dergi ve bir veya iki kitap yayınlayarak devam eden MAUSS dergisinin siyasal ve bilimsel referansları arasında elbette Marx, Durkheim, Weber gibi büyük isimler ön sırada geliyorlar. Ama Karl Polanyi (Bkz; Karl Polanyi), dergi yazarlarının büyük çoğunluğu için, Marcel Mauss’un hemen ardından gelen ikinci özgül referans kaynağını oluşturuyor.

Marcel Mauss, 1872-1950.

Faydacılık-Karşıtı Bir Duruş

MAUSS dergisi, günümüz sosyal bilimlerinde, 19. yüzyılda düşünce dünyasına hakim olmaya başlayan iki düşünce akımına, kurucusu İngiliz filozofu Bentham olan ‘faydacılık ilkesi’ne ve pozitivizme karşı duruşu oluşturmaya, bunun yollarını aramaya uğraşanların buluştuğu bir yerdir. Dergide yayınlanan yazılar, faydacılıkla pozitivizmin birleşmesinden doğan ekonomizmi ve bu birleşmeye nezaret eden iktisat aklını sorgularken, siyaset felsefesinde araççı bir akılcılığı eleştirmekten geri kalmazlar. Bu bağlamda MAUSS’cular kendilerini faydacılık-karşıtı olarak tanımlıyorlar.

 

 

 

 

İnsanları çıkarlarını azamiye çıkarmak için uğraşan atom parçaları olarak gören egemen toplumbilim anlayışına karşı, Marcel Mauss’tan mülhem bir bakış açısıyla, içinde rekabeti, çatışmayı da içeren ‘armağan’ ilişkisi ışığında toplumsal ilişki ve bağın kuruluşunu ve bunların tekrar üretilmesini anlamaya, tasarlamaya çağırıyorlar.

“Bütünsel Sosyal Olgu”

Marcel Mauss (1872-1950), “Armağan/Bağış Üzerine Deneme” adlı ünlü makalesiyle ‘bütünsel sosyal olgu’ kavramını ortaya atan ve kabul ettiren kişidir. Claude Lévi-Strauss, Marcel Mauss’un ‘bütünsel sosyal olgu’ kavramının, “şimdiye kadar tekmiş gibi görünenin” ikili cephesini aynı zamanda ortaya koymak ve bir taraftan toplumsal olanla bireysel olanı, diğer taraftan fizyolojik/fiziksel olanla psişik olanı birbirine bağlama kaygısını ifade ettiğini belirtir. Bütünsel sosyal olgu üç boyutludur. Sosyolojiktir, tarihseldir ve fizyo-psikolojiktir. Bütünsel olgu, sosyal olana ait hukuki, iktisadi, estetik, dini vb. değişik koşulları; doğum, çocukluk, eğitim, gençlik, yetişkinlik, evlilik gibi bireysel tarihin değişik anlarını; refleksler, heyecanlanmalar gibi fizyolojik olgulardan, bilinçdışı veya bilinçaltı kategorilere, bireysel ve toplu dışavurumlara kadar değişik ifade biçimlerini içerir. Antropoloji ve sosyolojide bu yaklaşımın miladı olarak kabul edilen Marcel Mauss’un ünlü yazısının ‘devrimci niteliğini’ Lévi-Strauss teyit eder. Mauss bu yazısında, Malinowski’nin çalışmalarından hareket ederek, kadim toplumlarda armağan ilişkisinin, bir bütünsel sosyal olgu olarak önemini ortaya koymuştur. İnsanların mümkün olan en yüksek miktarda ve en değerli mallarını ortaya saçarak, imha ederek, başkalarına vererek topluluk nezdinde güç ve itibar kazanma ritüellerini inceler.

Verme, Alma ve Karşılığında Verme

Bu temel ilişki, birbirinden ayrılması mümkün olmayan üç yükümlülükten oluşur: verme, alma ve karşılığında verme yükümlülükleri. Bu üçlü, toplumsal ilişikiyi kuran ve yeniden üreten ana ilkedir. Kadim toplumlarda toplumsal ritüelleri bariz biçimde belirler.

Marcel Mauss’un yepyeni bir bakışla bize sunduğu bu armağan ilişkisi kavramının ve bunun toplumsal ilişkideki merkezi yerinin sadece kadim toplumlarda değil, farklı biçimler altında günümüz dünyasında da hükmünün devam ettiğini iddia edenlerin buluşma yeridir MAUSS dergisi. Bu derginin yazarlarından Jacques T. Godbout’nun, Türkçe çevirisi de yayınlanan, Armağan Dünyası başlıklı kitabı, farklı bir çıkar/fayda anlayışına dayanan armağan ilişkisinin günümüz dünyasında da bağ yaratma amacıyla işlemeye devam ettiğini somut örneklerle gösteriyor. İktisadi akla sığmayan bir ‘çıkar’ın, salt maddî temelli ve anlık bir alma-verme ilişkisini de kuşatabildiğini Godbout’nun kitabı ve MAUSS dergisinde yayımlanan onlarca yazı gösteriyor.

Devlet, Piyasa, Armağan

Bu araştırmalar, MAUSS dergisinin yönetmeni Alain Caillé ve Jacques T. Godbout dahil, derginin birçok yazarının ortak iddiasına olgusal ve kuramsal bir zemin hazırlamaya da yarıyor. Siyasal olan bu iddia, devlet ve piyasa düzenleri yanında, modern toplumlara nizam veren üçüncü bir sistemin daha varlığına işaret eder. Bu, armağan ilişkisidir. MAUSS dergisini çıkaranlar, armağan ilişkisinin bugün gizli kalan veya egemen faydacı ideoloji tarafından inkâr edilen varlığının kabul edilmesini, “armağana hakkının verilmesi” amacıyla değil, armağının topyekûn bir paradigma olarak tanınması, bir çözümleme ve düzenleme ölçütü olması için savunuyorlar. Bunu serbest piyasacılığa ve bürokratik devletçiliğe alternatif olan bir sosyalizm modeli arayışı olarak tanımlayabiliriz. Bunu tasarlayabilmek için atılması gereken ilk adım, faydacı aklın modern insanın tahayyül dünyası üzerinde kurduğu tahakkümü kırmaktır. Alain Caillé’nin, Faydacı Aklın Eleştirisi başlıklı kitabının alt başlığı bu açıdan anlamlıdır: Faydacılığa Karşı Manifesto.

Günümüzde sol düşünde yeni açılımlar, birey-toplum ilişkisinde bireyi mutlakaştıran veya bireyi toplum ve devlet karşısında tamamen edilginleştiren modelleri aşan yeni tasarımlar geliştirmek için, armağan ilişkisi üzerine yapılmış bu ve benzeri çalışmalar çok zengin bir kaynak oluşturuyorlar.

Ahmet İnsel 

Kaynaklar

Ahmet İnsel; “Armağanın Günümüz Ekonomisindeki Yeri” Toplum ve Bilim, Sayı: 69, 1995.

Alain Caillé; Faydacı Aklın Eleştirisi. İstanbul: İletişim yayınları, 2007.

Jacques T. Godbout; Armağan Dünyası. İstanbul: İletişim yayınları, 2003. (Ahmet İnsel’in önsözü ve Alain Caillé’nin sonsözü ile).

Marcel Mauss; Sosyoloji ve Antropoloji. İstanbul: Doğu Batı yayınları, 2005. (Claude Lévi-Strauss’un önsözü ile).

Karl Polanyi; Büyük Dönüşüm / Çağımızın Sosyal ve Ekonomik Kökenleri. İstanbul: İletişim Yayınları, 2000. (Ayşe Buğra’nın önsözü ile).

www.journaldumauss.net

www.revuedumauss.com.fr

Paylaş:

Önceki Yazı

Masanın Altı

Nil Karaibrahimgil
Diyelim ki sinirleriniz bozuk, ya da işte böyle endişeli bir ruh halindesiniz, gayet saçma davranabilecek gibisiniz. Açık Radyo’yu açın, 94.9’u,…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Medya Konuşmaları

Açık Radyo
Açık Radyo 2006 yılında ‘Medya Konuşmaları’ adlı proje kapsamında 38 saatlik zengin bir program dizisi gerçekleştirdi. Türkiye’nin önde gelen yazar,…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Oyuncak Ayıcık

Şermin Alyanak
veya bir başka adıyla ‘Teddy Bear’, gözyaşları ile ıslanmış, zamanla havları dökülmüş, birkaç kez yamanmış, büyürken dünyaya göğüs gerebilmemize yardımcı…
Devamını Oku

Hissedilen Sıcaklık

Miktad Kadıoğlu
Türkiye, çok uzun yıllar sonra olsa da, artık ‘yüksek sıcaklık + yüksek nem = bunaltıcılık’ olduğunu öğrendi. Televizyonlarımızda ilk defa…
Devamını Oku

Vicdan

Şenol Ayla
“Vicdan hepimizi korkak yapıyor.” Hamlet, William Shakespeare . Serol Teber . Der; Şenol Ayla . Pr; Didik Didik Freud .…
Devamını Oku

Konuk

Açık Radyo
Açık Radyo’da 12 yıl içinde 13,000’i aşkın konuk ağırlandı. Noam Chomsky’den Richard Falk’a, Arundhati Roy’dan Robert Fisk’e, Joseph Stiglitz’den Dani…
Devamını Oku