8 Ocak 2004
Cankat Hurmaoğlu ile söyleşiden

Kış Koşullarında Trafik Güvenliği

Kış deyince insanlar yapılacak şeyin, hızı aşağı çekmekten ibaret olduğu gibi düşünse de, aslında en önemli unsurlardan biri, aracın bir şekilde kışa hazırlanmasıdır. Bu çok önemli bir faktördür: Araç kış şartlarında yapması gerekenleri ne kadar doğru yaparsa, o oranda performans verecek demektir. Bu yüzden, daha kışa başlamadan belki de aracı kışa hazırlamakta fayda var. En belirgin yapılması gereken şey, yazlık lastiklerden kışlık lastiklere geçilmesi ile işe başlamak. Lastiklerin dışında aracın seyahate bir şekilde elverişli olduğundan emin olmak gerekiyor. Bunu yapabilmek ve bu performansı devamlı elde tutabilmek için muhakkak aracı her gün kontrolden geçirmek gerekli.. Yola çıkmadan önce günü biraz daha erkenden planlayarak hareket etmek gerekiyor, ki buna da arabanın kontrolleriyle başlanır. Mesela kışın gözönünde tutulması gereken bir diğer özellik, herhangi bir durumda ortada kaldığınızda aracınızda lastiği değiştirebileceğiniz, zincir takabileceğiniz malzemelerin bulundurulması gerekliliği. Sadece zincir bulundurmak yeterli değil, takabilmek için eldivene ihtiyacınız var… Kar küreği, battaniye, flaş lambaları gibi yardımcı malzemeyi de arabanın içerisinde bulundurmak, aracın hazırlanması ile ilgili önemli faktörlerdir diyebiliriz.

Günü Planlamak

İnsanlar kendilerini ne kadar iyi ayarlarlar, günlerini planlayabilirlerse, o denli rahat ve serbest hareket edeceklerdir. Planlanmadan başlayan bir günde en ufak bir aksilik bile bütün günü altüst etmeye yetiyor. Bu yüzden, kışın –ya da yazın, hiç fark etmez aslında– yola çıkarken önceden neler yapmam gerektiğini, nereye gitmem gerektiğini kafamda düşünüyor dahi olsam, bu aslında bir plan demektir. Yani “işime giderken şu yol üzerinden gideceğim” demek bile, aslında bir plan. Tabii kışın bu çok daha önemli.

Kalın Giysi, Yün Eldiven…

En azından giyimimi bu şekilde ayarlamam çok daha iyi olacak. Nereye gideceğimi, nasıl gideceğimi bilirsem, ona göre uygun araç kullanımına da yardımcı olabilecek giysiler giyebilirim. Araçta çok kalın giysiler giymek çok mantıklı değil; örneğin o zaman emniyet kemeri yapması gereken işlevi doğru dürüst yapamaz. Giysileriniz aracının içinde hareketlerinizi biraz daha kısıtlayacaktır. O yüzden, daha rahat ve sıcak giysiler giymekte fayda vardır. Örneğin yünlü eldivenler direksiyonu tutmanızı çok zorlaştıracak, direksiyonun elinizden kaymasına sebep olacaktır. Bu yüzden, araba kullanırken 30-40 saniyelik bir bekleyiş, eldivenleri çıkararak araba kullanmak en sağlıklısı. Belki ilk başta biraz üşüyeceksiniz ama araç çok çabuk ısınır, özellikle yeni teknolojiyle üretilmiş araçlar çabuk ısınıyor, bu vesile ile elleriniz de bu ortama uyum sağlayacaktır. Aksi takdirde yünlü bir eldivenle araç kullanıyor olmanız ufak bir sıkıntıda direksiyonu kontrol altına alamayacağınız anlamına geliyor.

Aracın Isısı

Araç içindeki ısı da dikkat açısından önemli. Dolayısıyla aracın sıcaklığı normal oda ısısı dediğimiz ısıya eş değerde olmalı. Yani 20-22 derece civarı ideal. Genelde yapılan en büyük hatalardan biri, araç çok soğuk olduğu için çabuk ısınmasını sağlamak amacıyla kaloriferi birdenbire sonuna kadar açmak ve öyle bırakmaktır. Vücut da ona alıştığı için artık 22 derece soğuk gelmeye başlar; o yüzden ta başından aracı 22 dereceye ayarlayıp ya da o sıcaklıkların olmasını beklemek çok daha mantıklıdır. Türkiye’de çok sık karşılaştığımız hatalı alışkanlıklardan biri, sürücülerin sabahları yola çıkmadan önce arabalarını ısıtma eğilimi. Arabaların durduğu yerde ısıtılmaya çalışılması aslında hem araç için iyi değil, hem de ısınma sürecini uzatan bir faktör. Bunu yapmaktansa, araç çalıştırılır çalıştırılmaz çok fazla yüklenilmeden, çok fazla zorlanmadan hemen hareket edilmesi daha iyidir. Bu, aslında aracın daha çabuk ve bir bütün olarak ısınmasına yardımcı olacağı için, aracın ömrünü de uzatan bir faktör şekline dönüşebilir.

‘Siyah Buz’

Kış ortamında tehlikelerin çok daha bariz görülebileceği, dikkat edilmesi gereken yerler sözkonusu. Özellikle viyadükler, köprüler ya da gündüz gölge altında kalan yerler, daha çok buzlanmaya; gizli buz veya “siyah buz” denen olayların belirgin hale gelmesinde etken olan yerlerdir. Buralara girerken hızı daha önceden kesip, eşit hızla girmek ve bu bölgeleri hiç vites değiştirmeden, belirli bir hızla geçmekte fayda vardır.

Patinaj – kalkışta

Genel sürüş tarzı açısından en önemli unsrulardan bir tanesi de karda ilk kalkıştan itibaren kaymaksızın hareket edebilmek, yani patinaj yapmamak. Peki aracın kaymasını ya da patinajı engellemek için neler yapılmalı? Bir kere ilk kalkışlarda çok hafif, çok yavaş gaza basmak suretiyle aracı çeken aksındaki gücü daha orantılı, daha hafif bir şekilde yere iletmekte fayda var. Âni yapılan hareketler bu tür kaygan zeminlerde aracın tamamen kontrolden çıkmasına sebep olur. Bunun olması için mutlaka aracın çok hızlı gidiyor olması da şart değildir; birinci viteste dahi çok sert gaza bastığınızda aracın kontrolünü birden kaybedebilirsiniz. O yüzden çok dikkatli olmakta fayda var. Hatta bazı durumlarda, mesela aracın kalkamadığı, hemen patinaja başladığı durumlarda, birinci vites yerine ikinci vitesi seçmek ve yine yavaş yavaş gaza basmak suretiyle ikinci vitesle aracın hareket etmesini sağlamak, patinajı engellemeye yardımcı olacak faktörlerden bir diğeri.

Patinaj – yolda

Diğer taraftan, araç yolda giderken kayma eğilimi gösterirse –ki bu kayma bir viraja yaklaştığınızda, virajın içerisinde yapacağınız âni bir gaz hareketi ile olabilir, yani gazdan ayağınızı çektiğinizde ortaya çıkabilir– yapılacak en doğru hareket, aracın kaydığı istikametin tersine doğru direksiyonu çevirmek ve debriyaja basarak aracı toparlamaya çalışmaktır. Yalnız, burada aracın ne taraftan kaydığını hesaplamak çok önemlidir. Aracın önünü mü göz önüne alıyorum yoksa arka tarafını mı? Ona göre de, eğer aracın arka tarafının kayması beni ilgilendiriyor ve ben ona göre hareket ediyorsam, –ki genelde insanların çoğu arka tarafı göz önüne alır– o zaman aracın kaydığı istikamete doğru direksiyonu çevirmem gerekiyor. Aracın kayış şekli ve bunu vücudun hissetmesi çok önemlidir. Bu da benim ne kadar doğru ve çabuk hareket edeceğimle doğrudan orantılıdır.

Kaydığı İstikamete Doğru Direksiyon Kırmak 

Kaymayı arkada hissediyorsak, direksiyonu kaydığı yöne, önde hissediyorsak tam ters yönde çevirmemiz gerekiyor. Örneğin, sola doğru dönen bir viraja girdiğinizi düşünün… Doğal olarak siz burnunuzla sola doğru döndüğünüzde aracın arka tarafı sağa doğru gelmeye başlayacak. Şimdi direksiyonun çevrilmesi gereken taraf, aslında aracın arka tarafının kaydığı istikamettir. Aracın ön tarafını kaale alarak hareket ediyorsam, aracın ön tarafı sola doğru kaydığı halde toparlayabilmek için, benim aracın direksiyonunu sağa doğru çevirmem gerekiyor. Aslında insanların kafasında bu bazen karışıklığa neden olur ama, genelde hep arka taraf göze alınmalı ve arka taraf kontrol edilmelidir; en rahat kontrol şekli budur. Aracın kaydığı istikamete doğru direksiyonun çevrilmesi gerektiği tabiri de bu yüzden biraz daha yaygındır.

Karda İz Sürmek…

Peki karda lastik izlerini takip ederek gitmek mi, yoksa yeni yağmış kar üzerinde gitmek mi daha güvenlidir? Aslında ikisi de doğrudur, ama bunlar koşullara göre farklılık gösterir. İlk önce kar üzerinde, yani lastik izlerinden değil de, kardan gidilmesi gerektiği doğrudur; çünkü kar olan yerlerde özellikle kış lastikleri karı biraz daha iyi tutacaktır. Öte yandan, lastiklerin iz açtığı bir yerde eğer bir araba önümden geçmişse, ya da iki araba önümden geçmişse bu sefer izleri takip etmem bana çok daha sağlam bir zemin sağlayacaktır. Ancak, o lastik izleri 10-15 arabanın, hele hele yüklü araçların geçtiği bir yerdeki iz ise, bu sefer artık o iz tamamen buza dönüşmüş, neredeyse sertleşmiş bir haldedir. Bu durumda çiğnenmemiş kar daha avantajlı bir konum teşkil eder. Böyle durumlarda hava şartlarını ya da yol şartlarını iyi belirlemek lazımdır. O lastiğin açıldığı izler acaba çok aracın geçtiği bir lastik izi mi, yoksa ilk kez benim önümdeki araç mı geçti? Bunu biliyorsam, ona göre hareket edebilirim.

Trafikte Takip

Trafikte takip meselesine gelirsek; normal hava şartlarında ‘2 saniye kuralı’ diye bir kural sözkonusudur. En doğru ve mantıklı kural da budur; önümüzdeki aracı bu mesafelerde takip etmemiz gerekir. Ancak hava şartları kötüleşmeye, havalar soğumaya başlayınca, sis-kar-yağmur gibi durumlar ortaya çıkmaya başladığında bu mesafe de bunlarla orantılı olarak artmalıdır. Özellikle İstanbul ve çevresinde kış koşullarında takip mesafesinin aslında 4 saniye civarında olması gerekiyor. Yani, kışın aracımı en emniyetli, en kolay, en rahat kontrol altına alabileceğim mesafe, 4 saniye civarındaki takip mesafesi olmalıdır.

Sol Şeritte Tehlike

Kışın özellikle kar eridikten sonra, sürekli trafiğin aktığı alanda bir problem olmuyor, yol temizleniyor. Fakat sol şeritte, en solda refüj tarafında biriken karın zamanla erimesi, herhangi bir geçiş ânında o alandan geçen sürücüler için risk yaratabiliyor. Bunun sebebi de, iki zemin arasında farklı tutunma oranları oluşması. Bu durumda zeminlerden biri araçlar geçtiği için artık iyice ıslanmış vaziyettedir. Yani oradaki kar sıvı haldedir, neredeyse çamur şekline dönüşmüştür. Öbür taraftaki, sol tarafta refüje en yakın olan kesimde ise tam donmadan erimeye geçiş dönemindedir, yani son derece kaygan bir yüzey haline dönüşmüştür. Bu da çok tehlikeli bir durum yaratır. Hatta eğer lastiğimin biri sol taraftaki yüzeyde, yani çok kaygan olan yüzeyde; diğeri ise biraz daha iyi tutan bir yüzeyde ise, aracım bu durumdan çok kötü etkilenecektir. Bu da genellikle araç sollamalarında ortaya çıkacak bir pozisyondur. Dolayısıyla, mümkün olduğu kadar araçların takip ettiği, temizlenmiş, biraz daha su haline dönüşmüş yolu ya da yol parçasını takip etmek daha mantıklı, daha doğrudur.

Cam Temizliği

Kışın araç temizliği de güvenlik açısından son derece önemli. Aslında bu da aracın günlük kontrolü kısmında ele alınması gereken bir unsur. Yola çıkmadan önce bütün sürücülerimiz kendilerine 15 saniye zaman ayırmalı ve aracın bütün camlarını temizlemeliler. Zaten trafikteki en büyük sıkıntı, normal şartlarda bile kör noktalardan, yani göremediğimiz noktalardan kaynaklanan tehlikelerden kazalar oluşması. Karlı havalarda aracımın üzeri tamamen kar kaplıysa, ön camın da sadece görebileceğim bir kısmını açıp yola çıkarsam, etrafımda olan hiçbir şeyi göremem. Bu da aslında kapalı bir yerin içerisinde sıkışmış olmak gibi insanı rahatsız eden bir duygu. Halbuki camları ve farları tamamen temizlersem hem karşımdaki insanlar beni çok rahat görebilecekler, hem de ben onları çok daha rahat görebileceğim. Bu da olası bir tehlike karşısında çok daha çabuk hareket edebileceğim anlamına geliyor.

Hiç Yola Çıkmamak…

Esasen zor hava koşullarında, özellikle karlı ve soğuk havalarda eğer imkân varsa yola çıkmamakta fayda var. Fakat muhakkak çıkmak, bir yere arabayla gitmek gerekiyorsa o zaman muhakkak bu konuları dikkate almalı. Ve elbette hiç unutulmamalı ki, trafik kurallarına harfiyen uyarak hareket etmekte sonsuz fayda var. Cankat Hurmoğlu1 ile söyleşiden . Pr, Traji-Trafikten Beşeri Trafiğe . Yt; 8 Ocak 2004 .


  1. Cankat Hurmoğlu: Yol güvenliği uzmanı.↩︎
Paylaş:

Önceki Yazı

Kırsal Dionysos Şenlikleri

İlker Özünlü
Sanat, insanoğlunun yaşamı yeniden üretmek üzere yaratıcılığı keşfetmesiyle başlamadı. Çünkü böyle bir keşif yapmasını gerektirmeyecek denli içseldi onun yaratıcılığı; yaşamdan…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Kıyamet Çağı

Rabun Koşar
‘Age of Apocalypse – X-Men’. Yakın geçmişe kadar çizgi roman çoğunlukla aşağılanan bir tür oldu. Gerek hitap ettiği düşünülen asosyal,…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Vicdani Ret

Ayşe Gül Altınay
  Zorunlu askerlik tarihi kadar eski olan ‘vicdani ret’ kavramının dilimize girmesi Sokak dergisi ve Güneş gazetesi aracılığıyla oldu. Vedat…
Devamını Oku

Ekolojik Tarım Turizmi

Victor Ananias
 kavramı bir süredir dinlenme, eğlenme aracı olarak doğal alanlar ve doğa öğelerinin kullanıldığı yöntemleri tanımlamak için kullanılıyor. Birçok uygulamasında da…
Devamını Oku

Garip Meyve

Seda Binbaşgil
  Güney’in ağaçlarında yetişir garip bir meyve, Ağacın yapraklarında kan, köklerinde kan, Ve kara beden, güneyin melteminde sallanan, Kavak ağaçlarından…
Devamını Oku