‘Kahır Yüzünden Lütuf’: Türkiye’nin üzerinden bir ‘tsunami’ gibi geçen ve ülkede sonsuza kadar kalıcı izler bırakan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin tek bir ‘faydası’ olduysa eğer, o da ‘KAMUOYUNA’ başlıklı bildiri olsa gerektir. Büyük depremin üzerinden iki hafta bile geçmeden, neredeyse artçı sallantılar dahi sona ermemişken, 1 Eylül 1999’da, 101 sivil toplum kuruluşunun ortak imzası ile belli başlı gazetelerin hemen hepsinde tam sayfa olarak yayınlanan bir belgeydi bu. (Yayınlanmasını takip eden birkaç gün içinde imzacı kuruluşların sayısı 130’u aştı.)
Esas olarak devlet görevlilerine doğrudan hitap eden bildiride, 17 Ağustos’un ülke tarihinde bir ‘milat’ teşkil ettiği ve bireylerin devlet için değil, devletin bireylere hizmet için var olduğu alabildiğine yüksek bir sesle dile getiriliyordu. Ülkede sivil toplumun ilk kez topluca konuşmaya başladığını gösteren bu bildirinin kendisi de bu bakımdan ayrıca bir ‘milat’ niteliğinde sayılabilirdi. Dahası, kimi yazarlar ve gazeteciler, bildiriyi ülkede bir ‘demokratik devrim’in belgesi olarak da nitelediler.
Bildiride öngörülen ‘yeni yol’un tutulup tutulmadığı, bu ‘demokratik devrim’in daha başlarken kendi kendine sönüp sönmediği, ya da ‘böyle gelmiş böyle gider’ senaryolarının ülke üzerindeki egemen konumunu sürdürüp sürdürmediği, günümüzde de hararetli bir tartışmanın konusu olarak sürüp gitmektedir.
Açık Radyo
