29 Ağustos 2005
Aytaç Gören ile söyleşiden

Güneş Arabaları

Güneş enerjili araçlarda elektrik motoru kullanılıyor. Tabii bu verimin epey yüksek olmasını sağlıyor, ancak güneş panellerinden aldığımız enerji gerçekten çok kısıtlı, bu nedenle en verimli şekilde kullanılmaya çalışılıyor. Yani 5 metreye 1.8 metrelik bir araç için, yaklaşık 200-250 kg. gibi, 3 beygirlik bir motor yeterli geliyor bu sayede.

Büyük güneş panelleri kaportaya monte ediliyor. 1 watt’lık, 2 watt’lık ufak güneş hücrelerini seri ve paralel birleştiriyorsunuz ve aracın, güneşi en iyi alabileceğiniz yüzeyine yerleştiriyorsunuz. Bu sınıftaki yarışlarda maksimum 800 watt güç üretebiliyorsunuz panellerden.

Dünyadaki güneş otomobili yarışları ilk olarak Avustralya’da başladı, 80’lerin ortasından bu yana Avustralya’da yapılıyor ve kıtayı güneyden kuzeye geçiyorlar. Bu da yaklaşık 3.500 km. demek. Dünyadaki yarışlarda araçların bizim sınıftaki yarışlardan biraz daha fazla enerji kapasiteleri var, dolayısıyla 190 km/saat hıza ulaşabiliyorlar ve ortalama 110 km. ile gidebiliyorlar. Bizim araçlar için ise burada 82 km.’nin bir defada koşulması bu kadar enerji kapasitesi ile biraz zor, o açıdan hızlar daha düşük tutuluyor.

Formula G

TÜBİTAK 2003 yılının Aralık ayında Bilim ve Teknik dergisi’nde ‘Formula G’ diye adlandıran bir yarışma haberi verdi. Bundan sonra yavaş yavaş ekipler oluşmaya başladı. Biz de kendi içimizde İzmir’de, Ege’de neler yapabiliriz diye düşünerek bir ekip kurmaya karar verdik. Bundan sonraki süreçte tasarım, neler bulabileceğimiz ve yurtdışında yapılması belki kolay ama ülkemiz için zor olan malzemeleri nereden temin edebileceğimiz problemini çözmeye çalıştık ve en sonunda da imal etmeyi başardık. Ekip olarak hep hedeflediğimiz yurtdışı yarışlara katılmak ve katılırken de hep Türk malı ürünler kullanmaktı. Dolayısıyla sadece Türkiye’de üretilmeyen şeyleri alıp geri kalanın hepsini kendimiz yapmaya çalıştık. Hatta o kadar uç noktalar var ki, örneğin motorunu dahi biz tasarlayıp sponsorumuza ürettirdik.

Yarışa dönecek olursak, bu FIA kategorilerinden, kategori 1 klas 2 tarzında bir yarış. Burada ekipler tamamen kendi tasarımı olan araçlarla yarışıyor. Her aracın maksimum 300 kg ve maksimum 5 metreye 1.8 metre olması gerekiyor.

Katılımcılar içerisinde üniversite takımları, dışarıdan, sanayiden insanlar ve lise takımları yeralıyor. Yarış süresince Formula 1 pistinde by pass’tan geçilerek 20 tur atılacak. 4.1 x 20 ediyor bu da toplam 82 km. Formula 1 pistinin uç kısmında ekstradan bir alan var, Formula araçlarının döndüğü, sadece onu geçmeyeceğiz, bu sayede bir tur 5.4 km’den 4.1 km’ye inmiş olacak.

Amaç Alternatif Enerji Kullanımını Desteklemek

Elbette uzun vadeli olarak da böyle bir teknolojiye geçilip alternatif enerji kaynağı olması amaçlanıyor. Sanırım diğer takımlar için de böyledir. Bizim zaten bu yarışmaya katılmaktaki ilk hedefimiz alternatif enerjinin ülkemizde kullanımını desteklemek ve bunu daha çok arttırmak; ikincisi ise ülkemiz teknolojisi ile bunların yapılabileceğini göstermekti.

Bizim aracımız prototip bir araç; dolayısıyla prototipler biraz fazla maliyetlidir. Bizim projenin maliyeti 45 bin YTL idi, daha doğrusu 55 bin YTL olarak hesaplamıştık ama 45 bin YTL’ye mal ettik. Aynı aracın yurtdışında maliyeti 150-200 bin Euro arasında değişir. Yakın gelecekte kullanımı söz konusu mu? Kullanılabilir, özellikle şehir içinde ve belirli bölgelerde kullanılabilir. Ancak güneş panellerinin verimleri çok düşük, %16-17 civarında. Biraz daha üst kategori olan uydularda kullanılan paneller ise %26’ya kadar ancak çıkabiliyor.

Hibrid Araçlar

Enerji depolamayı çeşitli kategorideki akülerle yapmanız mümkün. Esas problem ise enerjiyi üretmek. Hibrid araçlar çok yakın gelecekte zaten kullanmaya başladığımız şeyler olacak. Yakıt hücreleri olsun, hidrojen olsun ve güneş enerjisinden elde edilmiş elektrik enerjisi olsun, yakın gelecekte, çok yakın gelecekte hepsi kullanılmaya başlanacak. Esas problem ise güneşten enerji elde etmek.

Solaris II.↩︎

Yurtdışındaki araçlarla günboyu enerjiyi depoladığınızda gece de gidebiliyorsunuz; yani esas yüzey alanını geniş tutmamız gerekiyor, verim düşük olduğu için ya bir evin çatısına ya da bir yerin çatısına panelleri yerleştirip, depolayıp arabaya gönderebilirsiniz, ki bu var! En yakın gelecekte kullanılması düşünülen de bu. Daha ileride ise panellerin verimi yükseldiğinde doğrudan aracın üzerinde, belki boya gibi bir malzeme ile akupule etmek mümkün olacak. (Bkz; Güneş Enerjisiyle Yayın)

Aytaç Gören1 ile söyleşiden

Pr; Açık Gazete

Yt; 29 Ağustos 2005.


  1. Aytaç Gören: Formula G pilotu ve araç tasarımcısı.
Paylaş:

Önceki Yazı

Guernica

İlker Özünlü
Guernica’yı anlayabilmek için Picasso’yu, onun resme bakışını anlamak gerekiyor. Açıklama ve yorumlardan titizlikle kaçınan Picasso ise “İnsanlar görmek istediklerini görür”…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Güneş Enerjisi ile Yayın

Beysun Gökçin, Kaptan Thomas, Melda Keskin, Ömer Madra
Şu anda birlikte seyahat ettiğimiz Greenpeace’e ait Anna isimli tekne 95 yaşında, çok güzel bir tekne. Bunu modern çağdaş teknelerle…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Solist

Ömer Madra
1933’te çıktım, Belvü Bahçesi vardı, şimdiki Radyoevi’nin olduğu yerde, oraya 10 liraya götürülmüştüm, elbiseyi yapmışlardı bana, tabii o zaman çocuktum.…
Devamını Oku

Siya Siyabend

Siya Siyabend ile müzikli söyleşiden
  Bu can çekişen dünyada, bu kokuşmuş kafaların içinde Kara bir öfke her evin çatısından süzülen Bu ruhunu yitiren dünyada…
Devamını Oku