Tam adı Elvis Aaron Presley. Doğumu: 8 Ocak 1935, Tupelo, Mississippi. Ölümü: 16 Ağustos 1977, Memphis Tennessee. Amerikalı şarkıcı, müzisyen, oyuncu ve kültür ikonu. Genellikle ‘Rock ‘n’ Roll Kralı’ ya da sadece ‘Kral’ diye bilinir. Rockabilly müzik türünün ilk performansçılarından biri olarak kariyerine başladı. ‘Siyah’ ve ‘beyaz’ sadaları birbirine eklemleyerek, mevcut şarkıları yepyeni hale getirdi.

Sahne ve televizyon performansları sırasındaki hareketleriyle dünyayı altüst etti. 1950’li yılların ortalarında ‘Hound Dog ve Jailhouse Rock’ gibi şarkılarla Rock’n’ Roll denen türün ilk örneklerini seslendirenlerden biri oldu. İlahî (gospel), blues, rhythm & blues, balad ve pop türlerinin tümünü kapsayan şarkılarıyla dünyanın dört bir yanında çok büyük başarı kazandı. Bugüne kadar 4 ayrı müzik türünde Şöhretler Resmigeçidi’ne (Hall of Fame) alınan tek müzisyen Elvis’tir. Presley, 1960’larda hiçbiri sanatsal değer taşımadığı eleştirmenlerce belirtilen birçok filmde oynadı. 1968’de canlı performanslarına bir TV programıyla çok başarılı bir geri dönüş yaptı. Konserlerinde seyirci sayısı, plak satışları, liste başı olan ‘hit’ parçaları ve televizyonda izlenme bakımından tüm rekorları kırdı. Popüler müzik tarihinin en etkili siması oldu. Yaşarken dünyanın en tanınmış insanı haline geldi ve muhtemelen bu şöhreti ölümünden sonra bugüne kadar da devam etti. Elvis Presley, daha sonraki yıllarında sağlık sorunlarıyla boğuştu. Yoğun turnelerin yorgunluğu ve reçeteli hap bağımlılığının sebep olduğu yıpranma sonucu 42 yaşında öldü.
Hakkındaki Yorumlardan Bazıları Şöyle:
“O, herbişeyde birinç’ti.”
Roy Orbison
“Elvis 20. yüzyılın en büyük kültür gücüdür. Müziğe, dile, giyim kuşama, kısacası herşeye bir nabız atışı (beat) getirdi. Yepyeni ve tam bir toplumsal devrimdir – 1968 hareketi oradan gelir.”
Leonard Bernstein
“Elvis’ten önce hiçbir şey yoktu.”
John Lennon
“Aman allahım, tıpkı Elvis!”
Eleştirmen Greil Marcus’un Elvis hayranı bir arkadaşı. (Gençken, Elvis’i hayatında ilk kez gördüğü anda.)
“Benzersiz bir müzisyendi –taklitçiler çağında tek sahici olandı.”
Mick Jagger
“Elvis’in sesini ilk duyduğum andan itibaren başkası için çalışmayacağımı, kimsenin benim patronum olmayacağını biliverdim. O, bugün bilinen biçimiyle rock and roll dininin en yüksek ilahıdır. Onu ilk kez duymak, hapisten kaçmak gibi birşeydi. Elvis Presley için Tanrı’ya şükrediyorum.”
Bob Dylan
“Tabii ki Elvis. Biz dört kişiyiz.”
Beatles elemanları. (Bir mülakatta “Siz mi büyüksünüz, Elvis mi büyük?” sorusuna verdikleri cevap.)
“Hiç şüphesiz, genç Elvis’ti.”
Opera yıldızı soprano Kiri Te Kanawa. (Bir televizyon programında, ömründe işittiği en müthiş sesin hangisi olduğu sorusuna verdiği cevap, 3 Ocak 2007.)
“Elvis’i siyah adamın müziğini çalmakla suçlarlar hep ama aslında neredeyse tüm siyah şarkıcılar, sahnedeki hareketlerini Elvis’ten kopya etmiştir.”

Rhythm & blues dünyasının tanınmış siyahî şarkıcısı Jackie Wilson.
“Elvis Presley bir Çingeneydi. Da. Ben bilirim bu işleri. Tabii kendisi bunu hiç kabul etmedi; ama olsun, o bir Romandı.”
(Esma Recepova, 50 yılda 8 binden fazla konser vermiş Roman şarkıcı.)
“Çağımızda tek bir kişinin dünyayı değiştirdiği söylenecekse, bu Elvis Presley’den başkası değildir. Onun ardından değişen, müzikten çok fazlasıdır. O’ndan sonra hiçbir şey ve hiç kimse aynı şekilde görünemez, aynı şekilde duyulamaz artık. Onun müziği çağımızın en özgürleştirici olayıydı; çünkü, bize duyma ve algılama konusunda yeni olanaklar olduğunu öğretti, ve çünkü bize yalnız kendi büyüklüğünü değil, bizatihi kendi potansiyelimizi de hatırlattı (…) Yani, bizi kendi imajına göre biçimlendirdi (…) Elvis rock & roll’un Kralı idi çünkü o, bu müziğin günahlarıyla sevaplarının cisimleşmiş haliydi: devasa ve bayağı, kaba ve belagatli, güçlü ve hüsran içinde, saçmalık derecesinde basit ve ürkütücü ölçüde karmaşık. (…) Nasıl kalplerimiz attığı sürece rock & roll olacaksa, Elvis de daima bizim Kralımız olacak: sonsuza kadar, benzersizce, yoz ve yozlaştırılamaz, dehşet güzel ve korkunç çirkin, mahpus ve özgür…”
Greil Marcus, kültür eleştirmeni. (Mystery Train kitabı ve Rolling Stone dergisindeki “Blue Hawaii” yazısından.)
“Elvis Presley hayallerin ve düşlerin muazzam yeni ufuklarında at koşturan bir kâşifti. En güzel düşlerinin gerçekleşmeyeceğini söyleyenlerin hepsine direnen, başkalarının algılarına göre tanımlanmayı reddeden bir adamdı. Bu, demokrasinin hedefidir (…) Bu yolculuğun çok büyük kısmını kendi başına yapmış olması, onu aramızda en cesur olanlara ayırdığımız onur ve sevgi duygularıyla anmamız için yeter de artar bile. Güvenebileceğimiz yegâne haritaları Elvis gibi adamlar çizdi.”
Dave Marsh, Elvis biyografisinin yazarı, rock eleştirmeni.
“Ben çocukken hanımlar, beyler, bir hayalperesttim. Resimli roman okurdum, o resimli romandaki kahraman olurdum. Sinemaya giderdim, o filmdeki kahraman olurdum. Yani, düşlediğim her düş yüzlerce kere gerçekleşti… Çok erken bir yaşta öğrendim ki ‘Şarkı olmadan hiçbir gün sona ermez, şarkı olmadan hayat insana tek arkadaş vermez; şarkı olmadan yolun ucu asla görünmez –şarkı olmadan olmaz.’ Onun için hanımlar, beyler, ben de şarkımı söyleyip duruyorum işte. İyi geceler. Hepinize teşekkürler.”
Elvis Presley. (Bir ödül töreninde, “Without A Song”/ “Şarkı Olmadan” şarkısına gönderme yaparak bitirdiği teşekkür konuşmasından, 1971)
Der; Ömer Madra
Kaynaklar:
www.wikipedia.org
Greil Marcus; “Elvis Presley (1935-1972): Blue Hawaii” Rolling Stone. Sayı: 248, 22 Eylül1972.
Michael Gray; The Bob Dylan Encyclopedia. New York: Continuum, 2006.