14 Şubat 2002 - 2005
Derleyen: Zeynep Damar

Elmas

“Elmas birçok kişi için aşkı değil, savaş, umutsuzluk ve yoksulluğu simgeliyor. Birçok insan, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevdiklerine elmas/pırlanta hediye ediyor ama, hâlâ bu elmasların nereden geldiğini ve bunları alarak insan hakları ihlallerine yardım edip etmediklerini bilmiyorlar.”

Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı açıklama böyle başlıyor. Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Liberya ve Sierra Leone’de elmas satışından elde edilen gelirin, korkunç insan hakları ihlallerine yol açan iç savaşları finanse ettiğini hatırlatan UAÖ, şu noktaları vurguluyor:

  • Bu ülkelerdeki insanlar için elmaslar; aşkı değil, savaş, umutsuzluk ve yoksulluğu simgelemektedir.
  • Elmas, silah transferleri ve insan hakları ihlalleri arasındaki zinciri kırmak için uluslararası elmas ticaretinin şeffaf ve etkin biçimde kontrolünün acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir.
“Birçok insan, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevdiklerine elmas/pırlanta hediye ediyor ama, hâlâ bu elmasların nereden geldiğini ve bunları alarak insan hakları ihlallerine yardım edip etmediklerini bilmiyorlar”, Uluslararası Af Örgütü.

Elmas sektörü 2003 yılında özdenetim sistemini kabul etmişti. Bu sistem, yazılı garantiler ve uluslararası Kimberly Yöntemi Belgelendirme Planı’nı destekleyen çalışma kurallarının uygulanmasını içeriyordu.

Uluslararası Af Örgütü’nden Alessandra Masci’ye göre; Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Liberya ve Sierra Leone gibi ülkelerdeki kanlı elmas ticareti, ülkelerin harap olmasına ve milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor. Bazı şirketlerin bu duruma tepkisi ise “Bizi ilgilendirmez, hayatta daha önemli şeyler var” şeklinde.

 

 

 

 

Kanlı elmas ticareti, ülkelerin harap olmasına ve milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor.

Kaygısız Sektör

Uluslararası Af Örgütü, Temmuz-Aralık 2004 arasında, Avustralya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda ve İsviçre’deki şirketlere bir dizi mektup ve anket gönderdi.

Politikalarıyla ilgili yazılı bilgi talep edilen 291 şirketten yüzde 68’i yanıt vermedi. Yanıt veren 94 şirketin ise:

– Yüzde 63’ü (94’ten 59’u), kanlı elmaslar hakkında herhangi bir politikaları olmadığını itiraf etti;

– Sadece yüzde 36’sı kanlı elmaslara bulaşmamak konusunda politikaları olduğunu bildirdi. Ancak, bu konuda politikaları olduğunu söyleyenlerin %76’sı (34’te 26’sı) garanti sisteminin nasıl uygulandığına ve politikayı destekleyen ne gibi iç uygulamaları, prosedürleri ve denetim yöntemleri olduğuna dair detay vermedi.

– Yüzde 57’si, tedarikçilerinden elmasların savaş bölgelerinden olmadığına dair garanti vermelerini, çok ender olarak istediğini ya da hiç istemediğini belirtti.

– Müşterilerine kanlı elmaslardan uzak durduklarına dair standart bir uygulama olarak garanti verenlerin oranı %20’den az.

2004 yazında ABD ve Britanya’da bir başka araştırma daha yapılmıştı. İki araştırma karşılaştırıldığında, Avrupa ve Avustralya’daki elmas sektörünün, özdenetim politikalarının uygulanmasında ABD ve Britanya’nın çok daha gerisinde olduğu görülüyor.

Devlet ve Tüketici Denetimi Gerekiyor

Araştırma sonuçları, devletlerin elmas sektörünü, özdenetim politikalarıyla ilgili daha çok denetlemesinin gerekli olduğunu gösteriyor. Uluslararası Af Örgütü, “Elmas sektörünün kendi özdenetim sistemini uygulaması, ve en önemlisi, kanlı elmasların ticaretini durdurmak için, hükümetler elmas şirketlerini sıkı denetim ve incelemeye tabi tutmalılar” diyor.

Kanlı yakutlar…↩︎

Burma’nın Kan Kırmızısı Yakutları

“Kanlı” sıfatına hem renk, hem de eylem açısından en az Afrika elmasları kadar uygun düşen bir diğer değerli taş da Burma’nın yakutudur. 1962’de gerçekleştirdiği darbeden bu yana, adını da değiştirip Myanmar’a çeviren yoksul Burma’yı demir bir pençe ile yönetmekte olan askeri cunta, ağır baskılara dayanan rejimini ayakta tutmak için, değerli taş ve özellikle yakut ihracatına bel bağlıyor. Dünyadaki yakutların yüzde 90’ı Burma (Myanmar) menşeli. Cuntacı generaller, ülkedeki tüm madenlerin ve dağlık Mogok bölgesinde, her bir taşı onbinlerce dolar tutarındaki güvercin kanı yakutların çıkarıldığı ‘Yakutlar Vadisi’nin’ aslan payını ellerinde tutuyor. Yakut madenlerindeki şartların dehşet verici olduğuna dair uluslararası sivil toplum kuruluşlarının birçok raporu var. Verimliliği artırmak için insanlara uyarıcılar ve eroin verildiği, orada çalışmaya gelen genç insanların kısa süre içinde AIDS vb. sebeplerden çok erken yaşta öldüğü bildiriliyor. Alternatif ASEAN örgütü yöneticilerinden Debbie Stothard’a göre bu yakutlar, renklerini Burma gençlerinin kanından alıyor. Burma’nın kan kırmızı yakutlarının en büyük müşterisi ABD, generallerin darbesinden 40 yıl sonra Myanmar’dan yapılan yakutların ithalatına nihayet yasak getirmiş. Ne var ki, Amerikan gümrük yasalarındaki bir hukuk boşluğu, ülke dışında işlenmiş ya da cilalanmış taşların ithaline imkân veriyor. Myanmar da neredeyse tüm değerli taşlarını işlenmeden ihraç ettiği için, bu yasağın hiçbir kıymet-i harbiyesi yok..Generallerin demokrasi taleplerini vahşice bastırması da değerli taş tacirlerini boykota sevkedecek kadar önemli sayılmıyor. Örneğin, Tayland Değerli Taş ve Mücevher Ticaret Birliği Başkanı, “İnsanlar Myanmar’da olan bitenden üzgün, ama yakut satın almaktan vazgeçecek kadar da kızgın değiller doğrusu,” diye demeç veriyor ve yakut ticareti olanca hızıyla devam ediyor.1

Der; Zeynep Damar

UAÖ’ye göre, kanlı elmas ticaretinin önlenmesi için tüketiciler de elmas satıcıları üzerinde baskı uygulayarak bu konuda etkin bir rol oynayabilir. Sevgililer Günü tüketicilerin bu konuyu gündeme getirmesi için önemli bir gün. UAÖ, tüketicilere “Elmas satın alacakları zaman, mağazalardan, sattıkları elmasların savaş bölgelerinden olmadığını, yani insan hakları ihlallerine destek olmadığını gösteren yazılı garanti talep etmeliler” diyerek çağrıda bulunuyor.2

www.acikradyo.com

14 Şubat 2002 . 2005


  1. Carmel Crimmins; “Move Over Bloody Diamonds”, Reuters, 4 Ekim 2007.www.reuters.com↩︎
  2. Bu metin 14 Şubat 2002 ve 2005 tarihlerinde Bianet.org’da yayınlanan Sevgililer Gününde Elmas, Silah Demek ve Sevgililer Günü’nün Kanlı Elmasları başlıklı yazılardan derlenmiştir. 
Paylaş:

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Elvis

Ömer Madra
Tam adı Elvis Aaron Presley. Doğumu: 8 Ocak 1935, Tupelo, Mississippi. Ölümü: 16 Ağustos 1977, Memphis Tennessee. Amerikalı şarkıcı, müzisyen,…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Musiki Meclisleri

Bülent Aksoy
Osmanlı-Türk musikisinin önemli bir kurumudur. Musiki meclislerinin Osmanlı musiki geleneğinin kurulmasıyla birlikte kurulduğunu söyleyebiliriz. Türk musikisinin çok seçkin bir kurumu…
Devamını Oku

Kenti Öldürmek

Emre Zeytinoğlu
Cansız varlıklara ‘can’ yakıştırmak, insanların genel eğilimi. Mitolojik öykülerden, farklı koşullarda modern toplumlara sıçrayan bir alışkanlık bu. Yani metropol insanının,…
Devamını Oku

Üftâde Sokak

Üftâde Sokak adına Fikret Bertuğ
  Merhaba, Bendeniz Üftâde Sokak. Adım nereden geliyor? Bu adı bana kim, ne zaman koymuş, bilebilecek kişilere, yazabilecek sayfalara hayli…
Devamını Oku