Çağdaş çevreci hareketin öncülerinden. Dünyanın sınırları olduğu ve insan toplumunun bu sınırları hızla aşmakta olduğu yolundaki uyarıları ilk yapanlardan. Seçkin bir biyolog, etkin bir çevre aktivisti olan Commoner ABD’de Reagan karşısında Başkanlık seçimine kuvvetli bir çevre programıyla girmiş (ve kaybetmiş) bir isimdir. Çevre hareketinin en önemli mesajlarından birini –Ziya Paşa’nın meşhur beytine uyarlanacak olursa– şöyle formüle etmiştir: “…Zira bu terazi bu sıkleti çekmez.”
Dünyanın ‘sonlu’ olduğu, bir hammadde kaynakları deposu ya da dev bir çöplük olarak görülemeyeceği, hatta bunun olabilecek en saçma ve tehlikeli anlayış sayılması gerektiği yolundaki görüş ve fikirlerini ömrünün her ânında eylemleriyle bütünleştirmiş olan Profesör Commoner, nükleer bomba denemelerine karşı eylemlerin de ön saflarında yer almış. Bilimadamı kimliğiyle ekibi ile yürüttüğü bilimsel araştırmaların sonuçları ise ABD’de nükleer denemelerin yasaklanmasında ciddi ölçüde etkili olmuştur.
Barry Commoner, Science and Survival (Bilim ve Hayatta Kalmak) adlı kitabıyla (1967) teknolojinin olası yan etkileri üzerinde durmuştu. 1971’de yayınlanan klasik eseri The Closing Circle (Kapanan Halka) ile de çevre bozulmasının üç muhtemel sebebini şöyle sayıyordu: Nüfus artışı, refah artışı ve teknolojik gelişme. Daha önemlisi, büyük boyutlu sanayi üretimi gibi olayların dünyaya neden böylesine büyük zarar verdiğini de şöyle açıklıyordu: Endüstri atıklarının ortadan kaldırılması olanaksızdı. Birşeyi atmak istediğimizde, gerçekte onu ‘dışarı’ atacağımız bir yer yoktu; attığımız şey, mutlaka biyosferde bir yere, yani dünyayı tül gibi saran o incecik yaşam tabakasına gitmek zorundaydı.
Barry Commoner’a Göre Ekolojinin 4 Yasası:
1. Her Şey Her Şeye Bağlıdır. Bütün yaşayan varlıklar için tek bir biyosfer vardır ve birini etkileyen, tümünü etkiler.
2. Her Şey Mutlaka Bir Yere Gitmek Zorundadır. Atık ürünlerin ortadan kaldırılabileceği fikri bir kuruntudan ibarettir.
3. En İyisini Doğa Bilir. İnsanlar doğayı “düzeltmek” için teknolojiyi kullanmaya kalktılar, ama doğal bir sistemde böyle bir değişim “büyük olasılıkla o sisteme zarar verecek”tir.
4. Bedava Yemek Diye Bir Şey Yoktur. Doğal dünyada, her kazanımın bir bedeli vardır ve eninde sonunda bütün borçlar ödenir; denklemin her iki yanı eşit ve dengede olmalıdır.
Profesör Commoner 2007’de New York Times gazetesine verdiği mülakatta insanlığın ‘müktesebatını’ şöyle özetliyordu:
“Birkaç özel durum dışında gerçekten herşeyde başarısız olduk. Çiftliklerde artık DDT kullanmıyoruz evet. Benzinde kurşun da kullanmıyoruz. Ama, çevre kirlenmesi tedavisi olmayan bir hastalıktır. Onu tedavi edemezsiniz; ancak önleyebilirsiniz. Önlemek de ancak üretim aşamasında mümkün olabilir. DDT kullanmakta ısrar etseniz de, aslında tek yapabileceğiniz şey, durmaktır. Çevrecilik adına kazanılan başarıların gerisi gerçekten unutuldu gibi birşey. Ne var ki, şimdi küresel ısınma pek çoğumuzun bunca yıldır üzerinde çalıştığı birçok çevre tehlikesinin bir çeşit birleştirilmesi oldu (…) Küresel ısınma konusunda ne yapacağız diye soracak olursanız, bunun tek bir rasyonel cevabı vardır: Ulaşım tarzımızı, enerji üretim tarzımızı, tarım yapma tarzımızı ve –büyük ölçüde– imalat tarzımızı değiştirmektir. Sorun, malların üretim tarzında ortaya çıkan insan faaliyetinden kaynaklanıyor.”
2007’de 90. yaşgününü kutlayan Barry Commoner hem çevre aktivizmini, hem de New York Üniversitesi’nde, başkanlığını da uzun süre yürütmüş olduğu Biyoloji ve Doğal Sistemler Merkezi’ndeki çalışmalarını sürdürüyor.
Der; Adem Örmar
Kaynaklar
Thomas Vinci Guerra; “A Conversation with Barry Commoner; At 90, an Environmentalist From the ’70s Still Has Hope” New York Times, 19 Haziran 2007.
www.nytimes.com
Michael McCarthy; “The fragile planet: Thoughts of a green prophet” The Independent, 20 Haziran 2007.
www.independent.co.uk/
www.wikipedia.com