Ülkemizde ‘AİDES’ diye tanımlanan, gündüzleri “böyle davranırsa olur tabii, ben öyle davranmıyorum, demek ben bu hastalığa yakalanmam” diye yaklaşılan; geceleri ise “atın ölümü arpadan olsun” diyerek daha bir cesurca meydan okunan bulaşıcı hastalık. Etkeni HIV’in bulunmasından bugüne dek çeyrek yüzyıl geçmesine rağmen, hummalı aşı araştırmalarının sonuçsuz kaldığı; koca bir Afrika kıtasını kasıp kavuran ve tüm ülkelerde, her türlü ‘azınlığın’ hastalığı…Yerkürede yaklaşık 38,6 milyon insanın birlikte yaşadığı HIV enfeksiyonu; “artık adından pek söz edilmiyor, eski dağılım hızını yitirdi” yanılgısına düşülen, 2005 yılında 4,1 milyon yeni olgunun ortaya çıktığı, yine aynı yıl içinde 2,8 milyon kişinin yaşamını yitirdiği, saçma bir benzetmeyle ‘çağın vebası’ denilen bulaşıcı hastalık. İlaç endüstrisinin pek kötü bir sınav verdiği, dev firmaların patent yasaları gerekçesi ardına sığınarak milyonlarca hastanın ilaçsız kalmasına yol açtıkları hadisenin kaynağı. Ve nihayet ‘kendinden farklı olanı ya da farklı davrananı’ dışlamak için son gerekçe…
Selim Badur