ya da ‘Kaynağı Açık Yazılım’da denebilir. Kaynak kodunu her isteyenin görebileceği yazılıma verilen genel ad. Evinize bir masa aldınız diyelim. Canınız isterse söküp nasıl yapıldığına bakabilirsiniz. Yazılım, karmaşık yapısı gereği nasıl yapıldığının detaylarını onu kullananlardan saklayabilir. Bu durumu yazılım üreticileri zaman zaman kendi lehlerine kullanıyorlar. Kola yapımcılarının formüllerini saklamaları gibi.
Bazı yazılımcılar, bu durumu engellemek ve yazılımcıların imece yoluyla kolektif yazılımlar üretebilmesi amacıyla açık kaynak kavramını geliştirip uyguluyor. Açık kaynak, yazılım üreticisine bağımlılığı ortadan kaldırdığı için; kişileri, kurumları ve daha da önemlisi ülkeleri yazılım şirketlerine olan bağımlılıktan kurtarıyor.
Kaynağı açık yazılımlar çok değişik şekillerde sunulabiliyor. Destek olmaksızın bedava, bedava ama desteği ücretli, ya da herşeyi ücretli gibi. Ayrıca kullanımları da sınırlandırılabiliyor. Bak ama değiştirme, ya da değiştirirsen satamazsın gibi.
2004 yılından başlayarak açık kaynaklı yazılımlar çok daha fazla kullanılmaya ve çeşitli ülkelerin bilgi teknolojileri stratejisinde önemli bir yer tutmaya başladı. Bazı yazılım şirketleri, biraz da kendilerini korumak amacıyla; güvenlik, destek, sürdürülebilirlik gibi noktaları oldukça eleştirseler de açık kaynaklı yazılımların kullanımı gün geçtikçe artıyor.
Linux, Firefox, Open Office, Apache Web Server, açık kaynaklı yazılımların en bilinen örnekleri. Türkiye’de daha çok Linux’un çeşitli dağıtımları üzerinde yoğunlaşan açık kaynak çalışmaları yapılıyor.
Açık kaynaktan söz ederken Richard Stallman’ın sözcülüğünü yaptığı ‘özgür yazılım’ kavramından bahsetmemek olmaz. Özgür yazılım, hem açık, hem bedava, istenildiği gibi incelenebilir, değiştirilebilir, dağıtılabilir ve satılabilir. Yani yazılımcı istediğini yapmak konusunda gerçekten özgür, telif falan da yok. Hatta bunu anlatmak için ‘copyright’ yerine ‘copyleft’ diyorlar.
Sina Hakman
Kaynaklar
www.opensource.org
www.fsf.org