Açık Radyo

Açık Gazete

Açık Gazete teknik masasından.

Açık Radyo’nun 13 Kasım 1995 tarihinde yayına geçtiği andan başlayan ve o günden bu yana devam eden sabah programı. Periyod ve süresi: Hafta içi her gün iki saat (başlangıç yıllarında 2,5-3 saat). Konusu ve Konukları: Ekonomi politik, iklim değişikliği ve meteoroloji, siyaset, siyasi tarih, medya, uluslararası ilişkiler ve Avrupa, sosyal politika, ekonomi ve spor üzerine, süreleri 15 dakika ile yarım saat arasında değişen düzenli ‘köşe’leri ve haftada ortalama iki konuğu olan bir haber-yorum programı. Kutlama ve anmalara, kimi zaman da güncel olaylara yaslanan popüler klasikler, folk, rock, blues ve jazz ağırlıklı müzik ‘yatağı’na sahip.

Dünden Bugüne Açık Gazete Program Yapımcıları

Avi Haligua

Cem Madra

Doruk Yurdesin

Ege Madra

Evrim Altuğ

Murat Lu

Mustafa Arslantunalı

Ömer Madra

Şerif Erol

Dünden Bugüne Açık Gazete Köşeleri ve Köşe Yazarları

Açık Görüş – Sinan Çakaloz

Avrupa’ya Doğru – Cengiz Aktar

Baki Kalan – Sakine Sermin Kambur

Bin Tatlı Huzur – Binnaz Başar Çelik, Didem Başar, Özgü Özbilen

Dünyanın İşi – Hilmi Güvenal

Ekonomi Notları – Hasan Ersel

Ekonomi Politik – Ali Bilge

Havadan Sudan – Mikdat Kadıoğlu

Güncele Bakış – İlkay Sunar

Haklarımız – İştar Gözaydın

Hukuk Gündemi – Yücel Sayman

İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik – Semra Cerit Mazlum

Kent ve Çevre Hukuku – Noyan Özkan

Kurşun Asker – Cem Kum

Makas Artığı – Açık Gazete Ekibi

O Belde – Mehmet Ali Gökaçtı

Paris Notları – Uğur Hüküm

Sosyal Politika Forumundan – Ayşe Buğra, Çağlar Keyder

Spor – Alp Ulagay, Cem Çetin, Yiğiter Uluğ

Tad Muhabbetleri – Engin Akın

Tefrika – Ömer Madra

Ufuk Turu – Ahmet İnsel

Üçüncü Göz – Şahin Alpay

Dünden Bugüne Açık Gazete Teknik Masa Çalışanları

Ahmet Özgür

Barış Kitapçı

Ege Madra

Füsun Aymergen

Mete Sohtaoğlu

Volkan Artunç

Beklentiler, Eleştiriler, Suçlamalar

İlk Anket (1997)

Birinci yayın yılı ardından Açık Radyo dinleyicileri arasında yapılan ankette Açık Gazete programına ilişkin dinleyici beklenti ve/ya eleştirileri şöyleydi:

  • aynen devam etsin – hemen kapansın;
  • saati erken – saati geç;
  • ‘tefrika’ bölümü iyi – ‘tefrika’ bölümü kalksın;
  • gayet keyifli – çok yapay ve bilgiççe;
  • tebrik ediyorum – hiç dinlemiyorum;
  • kişisel atışmalar fazla – konuşmalar fazla sofistike;
  • yorumlar uzun – süresi kısa…
  • öksürükler, ‘eee, ııı, üüü’ler çok;
  • ‘A’ gazetesinin adı çok fazla geçiyor…

İzleyen Yıllar (1998-2006)

Daha sonraki yıllarda Açık Gazete programına gelen dinleyici mektuplarındaki beklenti, eleştiri ve ithamların bazıları ise şöyleydi:

  • Neden bu kadar anti-demokratsınız? Yazık, insanlık için büyük ayıp… (1999)
  • Sabah o saatte hiç kimse öyle saatlerce konuşmasın. Bu memleketin havasını biraz hissederek solursanız belki biraz daha doğal olabilirsiniz. Aslında toplum çok duyarlı. Üf be üfff… Yeter artık, bu sese dayanamıyoruz. (2000)
  • Açık Gazete’de de karamsar haberlerin ağırlığı giderek artmaya başladı. Acaba n’apsak? (2000)
  • Yargılanana kadar herkes suçsuzdur ilkesi göz ardı edilerek, insanlar toplum önünde mahkûm ediliyor. (Gazetelerde) boy boy resimler, küfürler ve vatana ihanet söylemleri. (…) Haberciliğin temel ilkelerini atlayamazsınız. Gazete haberlerini doğru kabul edip, insanları mahkûm edemezsiniz. Kurumlara ve gazetelere bilerek ya da bilmeyerek alet olamazsınız. (2000)
  • Önemli olan, Batı’da yapılan türden ince zekâya dayalı kelime oyunlu empromptü bir diyalogla ‘the humour behind the facts’i bize sunmanız, onu bekliyoruz. (2000)
  • Siz ‘B’ gazetesinin manşetini ve ardındaki saptamayı önemli bulmadınız, değerlendirmeye alınamayacak kadar yanlış buldunuz ve sansürlediniz… Bu tavrınız nedeni ile Açık Radyo ve Açık Gazete ile görüşlerim sarsıntı geçirdi. Belki de bir refleks olarak o günden bu yana sizi dinlemiyorum. (2002)
  • Merhaba, Pek anlam veremediğim bir sorun var. Önyargılı olabilirim bu konuda. Neden ‘C’ gazetesinin reklamını veriyorsunuz? Her yönden gelen sese ‘açık’ olduğunuz için mi? (2002)
  • Biraz evvel söyleşiyi dikkatle okumayı tamamladım. Üzülerek söylemem gerekir ki, burada sergilenen, en açık şekliyle, tipik bir EU (AB) aşırı solu yaklaşımıdır – yani, Arap muhipliğinden beslenen The Guardian, Le Monde, BBC gibilerinin her gün yayınladıkları mantralar ve safsatalar… Bunların merkezinde ya komünist veya nihilist ya da onlarla flört hâlindeki yozlaşmış bir EU (AB) aşırı solu dünya görüşü görülüyor. Bu zümre halen, ne sihirdir ne keramet, Yahudi devletinin yaşama hakkına ve ABD’nin anti-terror girişimine karşı harp ilan eden İslamofaşistler ile yoğun bir ittifak ve dayanışma içine girmiş durumdalar! (2003)
  • Yayına başladığınızdan beri zaman zaman aile içi gerilimlere sebep olmasına rağmen, Açık Gazete programınızı kaçırmadan dinlemeye çalışmaktayım. (Objektif yayıncılığınıza güvendiğim için.) Fakat Kıbrıs konusunda objektifliğinizden saptığınızı düşünüyorum. (2004)
  • Artık gerçekten sinirlenmeye başladım… Siz Pamukgiller artık çok sıkıcı ve itici oldunuz. Siz bu toplumda neyi temsil ediyorsunuz kuzum ? Ya da kimleri? (…) Sinirden direksiyonu yiyecektim… Bir avuç Selanik’ten gelip Işık lisesinde, Şişli Terakki’de okuyan, ilkel primitif bir tarikatın mensupları…T.C’ini ele geçirip yağmalayan, biri için hepsi avaz avaz bağıran, kendilerinden başka kimseyi umursamayan şımarık, küstah ve en siniri kendilerini medeni sayan ilkel yaratıklar…Radyonuza aldığınız konuşmacıların da kim olduklarını atalarının nerde yattığını, nerden nasıl geldiğini, akrabalıklarınızı, ilişkilerinizi öğrendikce sabrım taşmaya başladı artık. Geri zekâlılar siz de… Atatürk’ün mirasını çok fazla yediniz…Yeter ya…TESEV’den ve Soros’tan sponsor alan bir radyodan ne beklenir? Sizler gibi hayatı menfaat üzerine kurulu gruplardan hep nefret ettim hep, iğrendim ben… (2005)
  • Son zamanlarda ise açıkçası ‘radyom’dan utanmaya başladım. Açık Gazete ekibi bu kadar taraflı nasıl olabilir diye düşünmeye, sorgulamaya başladım. (…) Cumhurbaşkanının ‘gerektiğinde’ bazı hak ve özgürlüklerin (…) kısıtlanabileceği yönündeki yaklaşımını ‘düşündürücü’ şeklinde niteleyebiliyorsunuz. Kimse kusura bakmasın ama ben burada bir haksızlık görüyorum. (…) Ne yazık ki ülkemiz gerçek anlamda demokrasiye henüz hazır değil. (2006)

12. Yıl

  • Gizli servis marifetleriyle medya kuruluşlarına servis yapılan görünütülerden Murdoch televizyonlarından sızan jandarma fotoğraflarına (…) her şey es geçilerek, vandal türklerin utandırılması ve yükseldiği öngörülen antiemperyalizmin önünün kesilmesi uğraşlarına radyomun alet oluşunu (…) ‘neden’ diye sormak istedim. Radyom umarım bu kırılmışlığımı giderecek açıklamayı bana yapacaktır. (2007)
  • Sizin görgünüz, kültürünüz ve bilginizdeki bir gazetecinin olan biteni görememesini, ortalığın gün geçtikçe daha çok karıştığını fark edememesini kabul edilebilir bir şey olarak düşünemiyorum. Radyonuza gelen yurtdışı fonlar elbet bir gün kuruyacak (…) Amacınızın ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum, zira sık sık iddia ettiğiniz Türkiye’nin daha çok demokratikleşmesinin bu şekilde olacağına inanmıyorum… Biz buradayız, Amerikalı ve Avrupalı dostlarımızın yüzlerce yıllık emellerini gerçekleştirmemeleri için ne gerekirse yapacağız. (2007)
  • Irak savaşı sırasında Türkiye’de olan birçok olaya rağmen sadece Irak ile ilgili haber vermenize, ekonomi, politika ve her türlü konuda sadece sizin görüşünüze yakın kişilerle konuşmanıza (…) rağmen yine de yıllardır sizi her sabah dinliyorum. Artık, gerçekten kâinatın tüm seslerine açık mısınız, yoksa siz de sadece kendi sesinizi mi duyuruyorsunuz çok emin değilim. (2007)
  • Bazı yorumcularınızın fikirlerini her zaman kabul etmesem de adı ‘Açık’ olan bir gazetede her türlü sesin yer alması bence doğaldı. Ancak son zamanlarda, sadece özellikle ‘D’ gazetesinin köşe yazarlarının yorumlarını dinler olduk. (2007)
  • Sizi ve program arkadaşınızı ‘E’ tarikatçılığına göndermeleriniz nedeniyle tekrar kınıyorum. Anlıyorum ki sizin destekçiniz ayan beyan ortada. (2007)
  • Açık Gazete’nin bu kadar küresel iklim değişikliği ile uğraşmasından çok şikâyetçiyim. bu küresel iklim değişikliği konusundaki saplantı (…) yayınınızın tekdüze, fakir, sığ olmasına neden oluyor. Müzik konusundaki seçiminizden de şikayetçiyim; hayat blues ve türevlerinden ibaret değil tabii ki… (2007)
  • Partneriniz sürekli olarak, ‘F’ Belediye Reisinin ‘savaşçıl ve kışkırtıcı’ söylemini hafifletmeye çalıştı durdu (…) ‘eleştirel olmak’, konulara ‘mind-provoking’ bir şekilde yaklaşmanın önemli bir haslet olduğu muhakkaktır. Ancak illa da eleştirel olmak ve zihinleri üniformalanmış düşünceler haricine doğru tahrik etmek uğruna ‘saçmalamak’ sığlığına da düşülmemesi gerekir. Size tavsiyem; sabahları biraz daha erken kalkıp işe biraz daha erken başlayarak, daha çok ön hazırlık yapmanızdır. Nihayetinde sabahları (emprovize) jazz konserine çıkmıyorsunuz. (2007)
Açık Gazete programında yazı kalır

Açık Gazete’nin Bugünü

Açık Gazete programı , hafta içi her gün 8:00-10:00 arasında –zaman zaman biraz ‘sarkarak’– yayınını sürdürüyor.

Açık Radyo 

Paylaş:

Önceki Yazı

Açık Deniz

Necla Akgümüş
Geçen Pazar (daha yeni) 5 yaşında oğlumla Taksim’den tiyatro dönüşü iki katlı Taksim-Bostancı otobüsüyle eve geliyorduk. Eğlenceli olsun diye ikinci…
Devamını Oku

Sonraki Yazı

Açık Kaynak

Sina Hakman
ya da ‘Kaynağı Açık Yazılım’da denebilir. Kaynak kodunu her isteyenin görebileceği yazılıma verilen genel ad. Evinize bir masa aldınız diyelim.…
Devamını Oku

İlgili İçerikler

Yoksulluk

Adem Örmar
2005 tarihli bir BM raporuna göre, dünyada ülkeler arasında ve ülkeler içinde görülmemiş bir eşitsizlik baş göstermiş durumda. Yeryüzünün üretim…
Devamını Oku

Zidane

Tan Morgül
Zinedine Yazid Zidane. (Doğum Tarihi: 23.07.1972, Marsilya-Fransa) Cezayir asıllı Fransız futbolcu. ‘Zizou’, ‘ZZ’ ve ‘Yaz’ lakaplı Bedevi futbolcu Zidane her…
Devamını Oku

Beyoğlu

Aykut Köksal
İstanbul’un modernleşme sürecinin, belki de en açık biçimde merkezin yer değiştirmesi üzerinden okunabileceğini söylemek yanlış olmaz. Merkez önce tarihsel yarımadayı…
Devamını Oku

Ankara’nın Martıları

Beyazıt Öztürk
Martılar deniz kenarında ve gökyüzünde yaşayan hayvanlardır. Deniz kenarında ve gökyüzünde yaşamalarının bize çağrışımı da bu hayvanların özgürlük sembolü olmaları,…
Devamını Oku